Merkez Bankası politika faizini indirdi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "faiz indiriminde ısrarlıyız" söylemine uygun hareket eden Merkez Bankası, son 8 ayda 6. kez faiz indirdi. Politika faizi yüzde 10,75’e düştü. Uzmanlara göre ise faizde riskli bölgeye gelindi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Temmuz 2019’da başlattığı faiz indirim sürecine Şubat 2020’de de devam etti. Merkez, 2020’nin ikinci Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini 50 baz puan düşürdü. Böylelikle son 8 ayda faizler yüzde 24'ten yüzde 10,75'e çekilmiş oldu. Geçen yılın son 4 toplantısında politika faizini 1200 baz puan düşürerek yüzde 24'ten yüzde 12'ye düşüren Merkez Bankası, 16 Ocak 2020'deki yılın ilk PPK toplantısında da politika faizini yüzde 11,25'e çekmişti.
 
Merkez'den "daha ölçülü indirim” ifadesi
 
Karar sonrası yapılan yazılı açıklamada, Merkez Bankası’nın 50 baz puanlık indirim için “daha ölçülü indirim” ifadesini kullanması dikkat çekti. Enflasyondaki seyrin yıl sonu tahminiyle büyük ölçüde uyumlu olduğuna da değinilen açıklamada, Merkez Bankası’nın para politikasındaki temkinli duruşunu sürdüreceği kaydedildi.
 
Çin’den yayılan koronavirüse ilişkin gelişmelerin de takip edildiğine vurgu yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Korumacılık önlemlerinin, küresel ekonomi politikalarına dair diğer belirsizliklerin ve jeopolitik gelişmelerin yanı sıra son dönemde ortaya çıkan salgın hastalığın sermaye akımları, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturabileceği etkiler yakından takip edilmektedir.”
 
Karar sonrası dolar kuru yükseldi
 
Son faiz indirimi öncesinde 6.05 lira seviyesinde olan dolar kuru, kararla birlikte 6.07 lirayı aştı. Faiz kararının piyasaya etkisini DW Türkçe’ye değerlendiren TEB Yatırım Bankacılık Analisti Övünç Gürsoy, indirimin piyasa beklentileri ile paralel olduğunu söylüyor. Enflasyonda yıl sonu hedefinin yüzde 8 civarında olduğunu hatırlatan Gürsoy’a göre, enflasyon hedefi ile eşgüdümlü olarak faiz indirimleri devam edebilir.
 
 
Ancak son faiz indiriminin kredi faizlerinde bir miktar daha düşüş yaratsa da mevduat faizlerine etki etmeyeceğini kaydeden Gürsoy, “Mevduat faizlerinde artık dibe gelindi diye düşünüyorum. Bundan sonra Merkez Bankası faiz indirimlerine devam ederse, piyasaya yansıması olumsuz olabilir” diye konuşuyor.
 
Erdoğan: Faizleri düşürme kararlılığımız sürüyor
 
Cumhurbaşkanlığı ise faiz indirimlerinin devam etmesi konusunda kararlı. Merkez Bankası’nın faiz kararı öncesinde AKP grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir kez daha faiz indirimlerinin devam edeceği mesajını verdi.
 
Ekonominin dinamiklerini güçlü tutmaya çalıştıklarını, son 1,5 yılda bu konuda tarihi bir mücadele verdiklerini vurgulayan Erdoğan “Aldığımız tedbirlerle kur saldırıları buzağını bozduk ve tahribatı giderdik. Enflasyonu ve faizleri düşürme kararlılığımızı sürdürüyoruz. Merkez Bankası politika faizini yüzde 11,25'e kadar indirdi. bir dönem yüzde 40'ların telafuz edildiği faizler bugünlerde yüzde 8-10 civarında” diye konuştu.
 
"Merkez’in değil, Erdoğan’ın sözleri baz alınıyor"
 
Erdoğan’ın bu sözleri, politika faizinin tek haneye inene kadar düşürüleceğine dair kanıyı güçlendiriyor. DW Türkçe’ye konuşan Ekonomist Cüneyt Akman’a göre Cumhurbaşkanı Erdoğan faizlerin tek haneye kadar düşürülmesi konusundaki ısrarına devam edecek. Bununla birlikte Erdoğan’ın 2020 için yüzde 5’in üzerinde büyüme sözü verdiğine de dikkat çeken Akman, “Artık Türkiye’nin para politikası konusunda Merkez Bankası’nın değil, Erdoğan’ın söyledikleri baz alınıyor. Son açıklamalara bakarak, yüzde 5’lik bir büyüme için faiz indirimlerinin hızla devam edeceğini söyleyebiliriz” diye konuşuyor.
 
"Büyüme için iç tüketim artırılacak"
 
Jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde Merkez Bankası’nın yine faiz indirimine gitmesinin piyasalardaki kırılganlığı artırabileceğini ifade eden Cüneyt Akman, “Görünen o ki, hükümet 2020’de yüzde 5’in üzerinde büyümek için iç tüketimi artırma yoluna gidecek. AKP bunu daha önce de denedi ve her seferinde ekonomi tökezlemeye başladı” değerlendirmesinde bulunuyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın 2020’de Türkiye’nin cari açık sorununu geride bırakacağını vadettiğini de hatırlatan Akman’a göre kredi pompalaması ile birlikte artacak tüketim, cari açığın da hızla artmasına neden olacak.
 
 “Faiz indirimleri yeni yatırım için yeterli değil”
 
 
Peki, faiz indirimleri umulduğu gibi yeni yatırımlara yol açıyor mu?
 
DW Türkçe’ye konuşan İstanbul Bilgi Üniversitesi Finansal Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ege Yazgan’a göre, faiz indirimleri tüketim tarafında hareketlenme yaratsa da şirketler hala yeni yatırım yapmak konusunda beklemeye devam ediyor. Prof. Yazgan, Merkez Bankası’nın şubat ayında faiz indirimini pas geçeceğini düşündüğünü, ancak riskli konjonktüre rağmen Merkez’in faiz indiriminin devam ettirdiğini söylüyor. Ekonomi yönetiminin faiz indirimleri ile özellikle borçlu KOBİ’leri rahatlatmayı ve yatırım iklimini canlandırmayı hedeflediğini dile getiren Prof. Yazgan, “Ancak yatırım kararı alınması için faizlerin inmesi tek başına yeterli değil. Ekonomiye olan güvenin genel olarak sağlanması gerekiyor” şeklinde konuşuyor.
 
"Krediler konusunda ek tedbirler gelebilir”
 
Buna karşın faiz indirimlerinin devam etmesi ile birlikte son dönemde tüketici kredilerinde ciddi artış meydana geldiğine işaret eden Yazgan, “Hem faiz indirimlerinin sürmesi hem de tüketici kredilerinin artması, enflasyon hedefini riske sokabilir. Bu nedenle ekonomi yönetiminin krediler konusunda yakın zamanda ek tedbirler getireceğini düşünüyorum” diye konuşuyor. Yazgan, bundan sonraki aylarda faiz indirimlerinin devam edip etmeyeceğine ilişkin ise, şunları söylüyor: “Şu aşamada koronavirüsün dünya ekonomisine etkisi ve İdlib sorunu gibi faktörler piyasalar açısından önemli görülen risk başlıkları. Bu sorun başlıkları sürdüğü müddetçe yeni faiz indirimleri daha riskli olacaktır.”
 
 
© Deutsche Welle Türkçe

Diğer Yazılarımız