Bahçeli'den Süleymani suikastine tepki
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İran-ABD gerilimine de dikkat çekerek, "Bir savaş iklimi varlığını hissettirmektedir" yorumunda bulundu. Süleymani suikastı için de "Eşkiyalık, barbarlık" ifadesini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kasım Süleymani suikasti sonrası ABD-İran geriliminde Türkiye’nin doğru bir pozisyon alarak, dengeli bir politika izlediğini ifade etti. Türkiye’nin sınır ötesi adımlarına da tam destek veren Bahçeli, Ankara’nın güvenliğinin ‘Şam’dan, Tahran’dan Bağdat’tan Trablus’tan’ başladığını söyledi.
Hastalığından sonra ilk basın toplantısını düzenleyen Bahçeli, 3,5 ay aradan sonra partinin TBMM Grup Toplantısı’nda da konuşacak.
Bahçeli bugün, MHP Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu, Milletvekilleri ve İl Başkanları Ortak Toplantısı’nın kapanışında yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
ETRAFIMIZDAKİ KONULAR TÜRKİYE’YE SIÇRAR MI?: Adı konulmamış itiraf edilmemiş bir savaş ortamı kendini hissetirmekte. Bir savaş iklimi varlığını hissettirmektedir. Ortadoğu ateş hattında işgal altındadır. Bizim için öncelikle ele alınması gereken konu etrafımızdaki vahim konuların ülkemize yansıyıp yansımayacağıdır. Yansıyacaksa buna nasıl mukavemet gösterileceğidir. Harap olan coğrafyalar eski hakimiyet havzamızdır. Komşu halkların huzursuzluğu Türk milletine şu ya da bu şekilde sirayet edecektir. Irak’tan kendimizi soyutlamak, Libya’ya yüz çevirmek İran’a mesafeli durmak matıklı ve makul bir tercih sayılamaz. Buna milli tecrübeler müsaade etmeyecektir. Ankara’nın güvenliği Şam’dan, Tahran’dan Bağdat’tan Trablus’tan başlayacaktır.
TÜRKİYE’NİN ÇEVRESİ BOŞALTILIYOR: Mıntıka temizliği yapmak suretiyle Türkiye’nin çevresi boşaltılmaktadır. İran’ın, Suriye’nin Libya’nın toprak bütünlüğüne sahip çıkmak gerekir. Eğer engel olunmazsa komşu coğrafyalardaki çözülmenin dayanacağı son sınır Türkiye’dir. Bekaya dudak bükenlerin bizi anlamasını beklemiyoruz. Ne işimiz var Suriye’de, Libya’da diyenler görevli ve taşeron değilse tarih ve coğrafya cahilidir. Muhalefet yapmayı Türkiye’ye muhaliflik ve yabancılara muhbirlikle karşılaştıranların rotalarını kaybettiği ortadadır.
GERİLİM ZİRVE YAPTI: Irak’ın 2003’teki işgalinden sonra 1.5 milyon Müslüman katledildi. Büyük bir kültürel mirasın meşalesi söndürüldü. ABD’nin yanısıra İran’ın da nüfuzu zaman içinde güçlenmiştir. Irak toprak altından petrolün çıkarılıp insanın konduğu yer haline gelmiştir. Kasım Süleymani’nin de içinde bulunduğu konvoya düzenlenen ABD hava saldırısı böglesel gerilimi zirveye taşımıştır. Bir üsse yapılan saldırıda ABD’li görevlinin öldürülmesi, Bağdat Büyükelçiliği’ne yönelik protesto eylemleri Kasım Süleymani’nin öldürülmesine kadar varmıştır. ABD üslerine balistik füze fırlatılmıştır. Gözler boyanmıştır. Trump’un barış içinde yaşamaya hazırız vurgusu, İran yönetiminin temkinli açıklamaları krizi yönetebilir düzeye taşımıştır.
DENGELİ POLİTİKA: ABD-İran arasındaki itiş kakış dengelenmiş ve denetim altına alınmıştır. Kasım Süleymani’ye düzenlenen hava saldırısından sonra pek çok senaryo konuşulmuş sözde uzmanlar abuk subuk değerlendirmelerle kafaları karıştırmıştır. Türkiye’nin bu suikast karşısında aldığı pozisyon çok dengelidir.
TRUMP’IN SÖZLERİ TAM BİR KIRILMADIR: İran’ın bu ülkedeki en kilit isminin öldürülmesi bütün olumsuzlukların hesaplandığını da göstermektedir. Herhangi bir ülke suçlu gördüğü bir devlet görevlisine saldırırsa adalet ve hukuk rafa kalkar orman kanunları geçerli olur. Trump’un ‘suçlu bulup öldürdük’ demesi tam bir kırılmadır. Madem suçluydu, suçlunun nasıl yargılanacağı hangi hukuki işlemlere muhatap kılınacağı herkesin bildiği bir husustur. ‘Bana göre suçluydu, ölmesi gerekti’ demek eşkiyalıktır, barbarlığın ta kendisidir. Suçu belirleyip suçluyu cezalandırmak hiçbir ülkenin haddi değildir. ABD Başkanı’nın Kasım Süleymani’yi savaşları önlemek için öldürdük ifadesi uluslararası hukuka aykırıdır. ABD Başkanı Trump suçlu arıyorsa Pensilvanya’ya bakmalıdır. FETÖ’cülük suç örgüt elebaşı Gülen suçlu değilse bu durumda suç ve suçlunun tanımı nasıl yapılacaktır? DEAŞ liderlerini öldürenler buyursunlar PKK ve YPG’nin liderlerini de öldürsünler.
UÇAĞI DÜŞÜRENLER HESAP VERMELİ: İran’da bir uçağı düşürüp ardından pardon demek vicdan ve akıl tutulmasıdır. Bunun sorumluları hesap vermelidir.
ESAD LOBİSİ DEFOLU: Cinayet makinesi Esad’ın varlığı çözümsüzlüğün sebepleri arasında. Esad ile görüşmeye hazır olduğunu söyleyen atıl zihniyet masum halka nasıl varil bombaları atıldığını da öğrenecek midir? Suriye’de çözümün adresi herkesi içine alacak siyasi uzlaşmadır. Türkiye’deki Esad lobisinin görüş ve önerileri defoludur, temelsizdir.
FETÖ’YE KİMİN DESTEK OLDUĞUNU GÖSTEREMEZLER: FETÖ’nün siyasi ayağı açıklamamızdan sonra komisyon kurun destek olalım derler ama FETÖ’ye kimin destek olduğunu gösteremezler. CHP’nin sicili kabarıktır. Kılıçdaroğlu’nun sözleri yalandır. Türkiye Libya’da huzurun yanındadır. Libya’da ne aradığımızı söyleyenler Akdeniz’de boğulmamızı isteyen işbirlikçilerdir. Hafter’i makul bulan CHP’nin Türk askerini mahsurlu görmesi utanmazlıktır. Çok uygun görüyorsa Kılıçdaroğlu bir gemiye binip soluğu Hafter’in yanında alması tavsiyemizdir.
(Meral Akşener’in parlamenter sistem açıklaması) Hesap bilmeyenlere hesap anlatmak çok zor, ona cevap vermeye gerek yok.
CHP’NİN HİÇBİR TEKLİFİYLE İŞBİRLİĞİ YAPMAYIZ (FETÖ araştırma komisyonu önerisine ilişkin soru üzerine): ‘FETÖ’nün siyasi ayağı temizlenmelidir’ açıklamamızı çarpıtıp, FETÖ’nün kiminle hedef birliği yaptığını görmezler. FETÖ’nün CHP’de inşa ettiği düzeni bilmezler. CHP’ye güvenimiz yoktur. Atatürk’ten uzaklaşmış HADEP ile kucaklaşmış bir CHP’nin hiçbir teklifiyle işbirliği yapma niyetimiz de yoktur, kabulümüz de yoktur
Duvar