Biden yaptırım silahını kullanmaya devam edecek
ABD'nin 20 Ocak'ta göreve başlayacak olan seçilmiş başkanı Joe Biden, Donald Trump döneminde izlenen dış politikanın yönünü değiştirirken yine Trump'ın sıkça kullandığı yaptırım silahını kullanmaktan kaçınmayacak.
Joe Biden’ın düşünceleri hakkında bilgi sahibi kaynakların verdiği bilgiye göre, yeni başkan selefinin hoyrat dış politikasına hızla yeni bir yön verecek, ancak İran ve Çin gibi sert yaptırımların hedefi olmuş ülkeler ile ilişkilerde önemli değişikliklere gitmeden önce istişarelerde bulunacak.
Kaynaklar, Biden’ı bu konuda bekleyen zorluğun, hangi yaptırımları olduğu gibi bırakmak, kaldırmak ya da sıkılaştırmak olacağını ifade etti. Adlarının açıklanmasını istemeyen kaynaklar, Biden göreve geldikten kısa bir süre sonra mevcut yaptırımların kapsamlı olarak gözden geçirileceğini ve yeni yaptırım stratejisini belirleme çalışmalarının başlayacağını belirtti.
Ancak Biden, gözden geçirme tamamlanmadan önce yaptırımların ABD’nin başlıca dış politika araçlarından biri olmaya devam edeceğini net bir dille ifade edecek.
BİDEN, RUSYA’YA YAPTIRIM UYGULAYABİLİR
İki kaynağın verdiği bilgiye göre ilk değişiklik Trump’ın Eylül ayında ABD’nin Afganistan’da savaş suçu işleyip işlemediğini araştıran Uluslararası Ceza Mahkemesi yetkililerine getirdiği yaptırımların kaldırılması olabilir. Batılı ülkeler Trump’ın bu adımını protesto etmişlerdi.
Bir kaynak ise Biden’ın İngiltere ve AB’nin Rus hükümetine muhalif bir politikacı olan Alexei Navalny’nin zehirlenmesi ile ilgili olarak Rusya’ya uyguladığı yaptırımların benzerini uygulayabileceğini söyledi.
TRUMP, 3 BİN 800 YAPTIRIM KARARI ALDI
Reuters’ta yer alan habere göre, ABD Başkanı Donald Trump şimdiye kadar 3 bin 800 yeni yaptırımı uygulamaya alırken 200’den fazla yabancı devlet yetkilisine ABD’ye seyahat yasağı getirdi. Dost ve hasım ülkeleri hedef alan bu yaptırım Trump döneminden önce çok ender kullanılıyordu.
Ancak bu yaptırımlar her zaman başarılı olmadı. İran yaptırımlara rağmen nükleer anlaşmasını yeniden görüşmeye yanaşmıyor. Venezuela’nın sosyalist Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro tüm yaptırımlara rağmen halen görevinin başında ve Kuzey Kore nükleer cephanesini geliştirmeye devam ediyor.
Aynı zamanda Çin’e teknoloji, Hong Kong, Güney Çin Denizi ve Müslüman azınlığa karşı tutumundan dolayı uygulanan yaptırımların da çok bir etkisi olmamış gibi gözüküyor. Biden’ın da yaptırım silahını kullanmaya devam etmesi ancak karar alma sürecinde daha ihtiyatlı davranması ve müttefikler ile eşgüdüm içinde adım atması bekleniyor.
Biden’ın dışişleri bakanlığı için Antony Blinken’ı ve ulusal güvenlik danışmanlığı için Jake Sullivan’ı tercih etmesi, yaptırımlar konusunda ABD’nin müttefiklerle birlikte çalışacağına işaret etse de yaptırımlar konusunda gevşeme beklenmiyor.
İran’a uygulanan yaptırımlar büyük ihtimalle Biden’ın en büyük sınavı olacak. Biden’ın 2018 yılında Trump’ın kalktığı İran ile nükleer anlaşma masasına tekrar oturmak istediği biliniyor. İran ise önce ABD’nin bir adım atmasını istiyor.
“ÇİN’E YAPTIRIM” SORUNU
Biden’ı bekleyen sorunlardan birisi de dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin’e uygulanan yaptırımlar. Trump seçim kampanyası süresince Biden’ın Çin’e teslim olacağını söylese de Biden Çin’e karşı özellikle insan hakları konusunda daha sert bir tutum takınacağını söylemişti.
Biden’ın geçiş ekibine yakın bir kaynak bu durumun Çin’e Hong Kong, Sincan bölgesi ve belki de Tibet nedeniyle daha ağır yaptırımlar uygulanacağı anlamına geleceğini söyledi.
Biden’ın adının açıklanmasını istemeyen danışmanlarından birisi ise yaptırım tehdidinin Çin üzerinde baskı yaratarak ticaret sorunlarının çözümünde de kullanılabileceğini söyledi.
Biden’ın Rusya konusunda da ABD seçimlerine müdahalede bulunması ve ABD kurumlarına yönelik siber saldırılar nedeniyle sert bir tutum takınması bekleniyor. Biden, Trump’ın görmezden geldiği istihbarat raporları üzerine eyleme de geçebilir. Raporlarda Rusya’nın ABD askerlerini öldürmeleri için Afgan militanlara ödül vaad ettiği bildiriliyordu.
İçeride ise Biden’ın Trump döneminde bozulan yaptırım mekanizmasını tadil etmesi gerekecek. Trump yönetiminden ve yönetim dışından kaynaklar Trump döneminde kurumlar arası işbirliğin yukarıdan gelen kararlar ve Twitter üzerinden yürütülen politikalar nedeniyle zarar gördüğünü belirtiyorlar.