Erdoğan: Vaka ve ölüm oranı giderek azalan bir trendi ifade ediyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin koronavirüs ile mücadelede en erken tedbir alan ülke olduğunu söyledi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele kapsamında alınan önlemler ve gelinen aşamaların yer aldığı ulusa sesleniş konuşmasında, "Ülkemizde 53 bin vatandaşımızı evlerinde izlemeye, 8 bin 554 vakayı ise hastanelerde takibe aldık. Bunlardan 797 kişi tamamen iyileşip taburcu olurken, 4 bin 603 kişiden numune alınarak ileri tetkik yapıldı. Kovid-19 teşhisi konan 1872 kişinin tedavisine devam ediliyor. Tedavi altındaki hastalarımızdan 44'ünü ise maalesef kaybettik" dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin çevredeki ülkeler başta olmak tüm dünya ile yakın tarihte eşine az rastlanan bir tehditle karşı karşı kaldığını ve bu tehdidin bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirtti.
İlk defa Çin'de başlayan ve yeni koronavirüs salgını olarak bilinen Kovid-19 hastalığının neredeyse tüm dünyayı etkisi altına aldığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
Türkiye hastalığın ilk ortaya çıktığı günden beri gelişmeleri yakından takip eden, tedbirleri vakitlice alan ender ülkelerden biridir. Sağlık Bakanlığımız, henüz ocak ayı başında yani henüz Çin'de bile ilk ölüm vakası yaşanmamışken bünyesinde kriz merkezini kurmuş, hemen arkasından da bilim kurulunu oluşturmuştur. Ülkemizde Kovid-19 ile ilgili fiili tedbirler 20 Ocak'tan itibaren alınmaya başlanmıştır. Şubatın ilk günü Çin'in Wuhan şehrindeki vatandaşlarımız ülkemize getirilerek karantina altına alınmış, 14 günün sonunda hepsi de sağlıklı olarak evlerine gitmiştir.
Hastalığın ilk çıkış yeri olan Çin'den başlayarak, salgın düzeyine ulaştığı ülkelerle uçak seferlerinin hemen durdurulduğunu anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
Kara sınırlarımız kontrol altına alınmış, gerektiğinde kapatılmıştır. Yurt dışından gelen vatandaşlarımızın tamamı, sağlık kontrolünden geçirilmiş, durumu şüpheli görülenler karantinaya alınmıştır. Ülkemizdeki ilk Kovid-19 hastası vatandaşımız 10 Mart'ta tespit edilmiştir. Bunu izleyen günlerde okulların tatil edilmesi, yurt dışı görevlerin ertelenmesi, insanların toplu olarak bulunduğu mekanların faaliyetlerine ara verilmesi, etkinliklerin ertelenmesi gibi çok sayıda tedbiri seri bir şekilde hayata geçirdik. İlk tespitten bir hafta sonra hasta sayımız 47'ye ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de ilk can kaybının 18 Mart'ta yaşandığını aktararak, yine aynı gün gerçekleştirilen değerlendirme toplantısıda alınan kararları hatırlattı.
Toplantının ardından 100 milyar liralık bir ekonomik destek programını milletle paylaştıklarını ifade eden Erdoğan, "Bu çerçevede Meclisimiz, gerekli düzenlemeleri yaptı. Böylece ilave kaynak aktarmak suretiyle, İşsizlik Fonu'nu güçlendirerek, çalışanlarımızın Kredi Garanti Fonu'nu güçlendirerek esnaf ve sanatkarımızın yanında olduğumuzu gösterdik. Ayrıca en düşük emekli maaşını 1500 liraya çıkarırken, Ramazan Bayramı ikramiyesinin ödenme tarihini de nisan başına aldık. İstihdamı korumak amacıyla kısa çalışma ödeneğinin şartlarını kolaylaştıran telafi çalışma çalışma süresini azaltan, sosyal yardımları artıran düzenlemeyi de hayata geçirdik. Hem hastalıkla mücadelede hem de bunun ekonomik sonuçlarının telafisiyle ilgili ihtiyaç duyulan ilave tedbirleri peyder pey ilan ettik. Önümüzdeki süreçte de bu konuda gereken adımları atmayı sürdüreceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Dünyada ve Türkiye'de son durum
Erdoğan, dünyada Kovid-19 hastası sayısının 426 bine ulaştığını belirterek, ölü sayısının ise 19 bini aştığı bilgisini verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'deki rakamlar hakkında ise şunları kaydetti:
Ülkemizde 53 bin vatandaşımızı evlerinde izlemeye 8 bin 554 vakayı ise hastanelerde takibe aldık. Bunlardan 797 kişi tamamen iyileşip taburcu olurken, 4 bin 603 kişiden numune alınarak ileri tetkik yapıldı. Kovid-19 teşhisi konan 1872 kişinin tedavisine devam ediliyor. Tedavi altındaki hastalarımızdan 44'ünü ise maalesef kaybettik. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.
Erdoğan, virüsün daha çok kronik hastalığı olanlar ile yaşlılarda ölümcül sonuçlara neden olduğunu dile getirerek, "Hasta ve yaşlılarımıza virüs bulaşmasını önlemenin tek yolu kendimize gönüllü karantina uygulamak yani mecbur kalmadıkça evden dışarıya çıkmamaktır. Nitekim vefat eden hastalarımızın tamamında da Kovid-19 yanında ilave rahatsızlıklar söz konusuydu. Özellikle yaşlılarımızın hem kendilerinin hem de diğer insanların sağlıkları için bu süreçte kesinlikle ve kesinlikle dışarıya çıkmadan hayatlarını evlerinde sürdürmeleri şarttır. Yaşlı büyüklerimizle ilgili hassasiyetimizin sebebi onların diğerlerine hastalık bulaştırıyor olması değil, onlara hastalık bulaşmasının önüne geçmektir. Bunun için başımızın tacı olan yaşlılarımızı sevgiyle saygıyla ihtimamla korumalıyız. Büyüklerimizi incitecek en küçük bir saygısızlığı dahi kabul edemeyiz" ifadesini kullandı.
"Türkiye dev bir sağlık ordusuna sahip"
Türkiye'deki sağlık hizmetlerinin kapasitesi ve kalitesi konusunda hiç kimsenin şüphesi olmamasını isteyen Erdoğan, "Türkiye bu sürece son 17 yılda dünyanın en güçlü ve yaygın genel sağlık sigortasını hayata geçirmiş, dünyanın ne modern hastanelerini inşa etmiş bir milyonu aşkın sağlık personeliyle en yüksek standartlarda hizmet kalitesine ulaşmış ülkesi olarak girmiştir. Bugün ülkemiz Sağlık Bakanlığı, üniversiteler ve özel sektördeki 165 bin doktoru, 205 bini hemşire olmak üzere 490 bin diğer sınıflardaki sağlık personeli ve 360 bin destek personeliyle dev bir sağlık ordusuna sahiptir. İlave 32 bin sağlık personeli alımıyla ilgili çalışmaları da başlattık. Ayrıca gelişmiş üretim gücümüzle sağlık sektörünün ihtiyaç duyduğu pek çok malzemede kendi kendimize yeterliyiz. Geçmişte bu tür kriz dönemlerinde dünyadan yardım isteyen bir ülke durumundaydık, bugün ise dünyanın 69 ülkesi Türkiye'den yardım talep etmiş, bunların 17'sine de imkanlar nispetinde gereken malzemeler gönderilmiştir. Dostlarımızı bu sıkıntılı günlerinde yalnız bırakmamak için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz" dedi.
Erdoğan, her türlü senaryoya karşı hazırlığın yapıldığına vurgu yaparak, "İyi bir izolasyonla hastalığın yayılma hızını 2-3 hafta içinde kırarak bu süreçten olabildiğince en kısa sürede ve olabilecek en az hasarla mutlaka çıkacağız. Aksi takdirde çevremizde pek çok örneğini gördüğümüz şekilde daha ağır sonuçlarla ve buna bağlı olarak daha ağır tedbirle karşılamamız kaçınılmazdır" diye konuştu.
Belediyelerin gıda ve temizlik malzemeleri tedarik zincirinde çalışanların, ekonomiyi ayakta tutmak için üretim ve hizmet sektöründe faaliyetlerine devam eden kuruluşların gayretlerini takdirle takip ettiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Vatandaşlarımızdan tek ricamız, önümüzdeki kritik günlerde hastalığın yayılma zincirini kırmak için Sağlık Bakanlığımızdan, İçişleri Bakanlığımızdan ve diğer ilgili kurumlarımızdan gelen ikazlara harfiyen uymalarıdır. Böylece hep birlikte mümkün olan en kısa sürede normal hayatımıza dönme imkanına kavuşabiliriz. 'Önce insan' diyen, böyle bir yönetim anlayışıyla hareket ettiğimiz için her vatandaşımızın canı bizim için aynı derecede değerlidir. Bunun için 'Evde kal Türkiye' diyoruz. Bunun için sosyal mesafeye dikkat edilmesini yani diğer insanlarla aramızda hastalık bulaşmasına imkan tanımayacak mesafe bırakılmasına özen gösterilmesini istiyoruz. Bunun için temiziliğe önem verilmesini özellikle dış temasların ardından ellerimizin mutlaka yıkanmasını, kolonya ile dezenfekte edilmesini tavsiye ediyoruz. Bunun için yaşlılarımıza ayrı bir ihtimam gösteriyoruz. Bunun için vatandaşlarımızdan destek, sabır ve anlayış bekliyoruz."
"Aydınlık yarınlar bizi bekliyor"
Erdoğan, ülke ve millet olarak bugüne kadar karşılaşılan her türlü sıkıntının ve uğranılan her türlü saldırının üstesinden birlik, beraberlik ve kardeşliğe daha sıkı sarılarak gelindiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
Bu koronavirüs tehdidini de aynı şeklide yeneceğiz. Velev ki gözle görülmeyen bir virüs olsun, hiçbir düşman milletimizin birliğinden, beraberliğinden, dirayetinden, gücünden daha üstün değildir. Bugünler Habillerle Kabillerin ayrıştığı, hasbilerle hesabilerin kendini belli ettiği, bencillerle diğerkamların arasındaki farkın ortaya çıktığı günlerdir. Biz tüm hasletlerin hayırlı olanını tercih edeceği özellikle bu konuda milletimize güveniyoruz. Her meselemizde olduğu gibi Rabbimizin yardımının bu sıkıntımızda da yanımızda olacağından şüphe duymuyoruz. Rabbimizin 'Sizin hayır bildikleriniz de şer, şer bildiklerinizde hayır olabilir.' emri ilahisinin hikmetine bir kez daha muhatap olacağımıza tüm kalbimizle inanıyoruz. Dünya bu salgın hastalığın ardından hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağı yepyeni bir küresel, siyasi, ekonomik, sosyal sistemin inşa edileceği bir döneme doğru gitmektedir. Türkiye olarak bu yeni döneme çok büyük avantajlarla ve güçlü bir altyapıyla giriyoruz. Önümüzdeki 2023 hedeflerimize umduğumuzdan daha kısa sürede ulaşabileceğimiz bir fırsat duruyor. Aydınlık yarınlar bizi bekliyor. Yeter ki ikazlara riayet edelim, sabırlı olalım, dikkatli olalım, dikkati elden bırakmayalım, kendimizin ve çevremizin temizliğine ihtimam gösterelim. Tedbir bizden, mücadele bizden, ferasetli davranmak bizden, takdir Allah'tandır.
Independent Türkçe