HDP, ‘başörtüsüne anayasal güvence’yi destekleyecek
HDP Grup Başkan Vekili Saruhan Oluç, başörtüsü hakkındaki anayasal düzenlemeyi destekleyeceklerini açıkladı: “Bizim başörtüsüyle ilgili geçmişte de herhangi bir sorunumuz olmadı, yarın da herhangi bir sorunumuz olmayacak. Halkımızın bu konudaki tutumu, savunduğu değerleri bizim açımızdan değerlidir.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önceki gece ‘başörtüsüne yasal güvence’ye dair kanun teklifi sunacaklarını açıklamasından sonra AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘hak ve özgürlükler mücadelelerinin tarihine atılmış çok güçlü bir imza’ konuşması yapacağını söylemişti. Cumhurbaşkanı bugünkü grup toplantısında hem böyle bir sorunun bulunmadığını belirtmekle birlikte muhalefete “Gelin çözümü anayasa düzeyinde sağlayalım“ diye seslenmişti. Bunun üzerine CHP liderinden ”Eğer arkasında yine kurnaz bir ajanda çıkmazsa her türlü desteği vermeye hazırız” yanıtı gelmişti.
HDP’den de bu konuda net mesaj geldi.
HDP’li Saruhan Oluç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında partisinin bu düzenlemeyi destekleyeceğini belirtirken Erdoğan’a yüklenmeyi ihmal etmedi.
*Biraz evvel AKP grubunda başörtüsü için anayasa değişikliği önerildi. Bu konudaki tutumumuzu açıklamak istiyoruz. Bizim başörtüsüyle ilgili geçmişte de herhangi bir sorunumuz olmadı, yarın da herhangi bir sorunumuz olmayacak. Halkımızın bu konudaki tutumu, savunduğu değerleri bizim açımızdan değerlidir.
*Dün başörtüsü için mücadele eden kadınların yanındaydık, bugün de başörtüsü takmasına rağmen coplanan kadınların yanındayız. Başörtüsüyle ilgili yasal ve anayasal bir değişikliğe biz varız. Bu konuda herhangi bir sıkıntımız yok.
*Ama şunu söylemek istiyoruz; Türkiye’nin tek sorunu bu değil. Ayrımcılığa sadece başörtüsü takan kadınlar uğramıyor. Türkiye’de bugün ve dün Kürtler ayrımcılığa uğradı ve uğruyorlar. Aleviler, azınlıklar ayrımcılığa uğradı ve uğruyorlar. Biz o nedenle diyoruz ki gelin bütün bu ayrımcılıkları silecek bir anayasa maddesi yazalım. Teklifimiz budur. Diyelim ki, ayrımcılığa uğrayan herkesin sorununu çözmek istiyoruz. Hep birlikte iktidar ve muhalefet partileri olarak.
*Bu anayasa maddesinde, “Devlet ülkenin ortak kültürel mirasını oluşturan bütün inançları, anadilleri, etnik kimlikleri eşit görür; saygı duyulmasını sağlar; bunların korunması, kullanılması ve gelişmesini yerine getirmekle yükümlüdür” diyelim. Gelin böyle bir madde yazarak farklılıkların eşit ve özgür olduğunu ifade edelim. Bu anlayışı bir anayasal anlayış haline getirelim. Bizim teklifimiz budur. Mesele sadece başörtüsü meselesi değildir. Onu da çözelim ama bütün ayrımcılıkları da anayasal olarak engelleyecek bir madde yazalım. Biz aslında bu tür palyatif tedbirlerle bu anayasanın düzeltileceği kanaatinde değiliz. Ama yine de bu tür tedbirler alınmasına karşı değiliz. Olması gereken ise yeni bir toplumsal sözleşmenin, demokratik, özgürlükçü ve eşitlikçi bir anayasanın iktidarı ve muhalefetiyle hep birlikte yeniden yazımının sağlanmasıdır.
Erdoğan’a ‘iki Kürt’ yanıtı
*Tayyip Erdoğan konuşmasında dedi ki “Kürt sorunu yok. İki tane Kürt arkadaşımı kabineye aldım.” İki Kürt’le arkadaş olunca Kürtlerin sorunları çözülmüyor sayın Erdoğan. İki Kürdü kabineye almakla, iki Kürdü sevmekle Kürtlerin sorunları çözülmüş olmuyor. İki Kürdü kabineye almış olabilirsiniz ama binlerce Kürdü cezaevine tıktınız. Eğer gerçekten samimiyseniz bu konuda, gelin bu samimiyetinizi gösterin. Bu bir testtir. Kimin için testtir? AKP’den milletvekili olan Kürtler için bir testtir. AKP’ye hala oy veren Kürt seçmenler için bir testtir, samimiyet testidir. Genel Başkanınıza bu samimiyet testini yapın. AKP’ye oy veren Kürt seçmenlere ve Kürt vekillere sesleniyoruz. Bu testi yapın ve onurunuza sahip çıkın. Bu testi yapacağınızdan eminiz.
*Eğer samimiyseniz bütün ayrımcılıkları giderme konusunda, Anayasa’nın 42’nci maddesindeki anadilde eğitim yasağını kaldıralım. Bir kez daha söyleyelim; palyatif değişikliklere bir itirazımız olmaz ama olması gereken genel bir yeni anayasa yapımının, bir toplumsal sözleşmenin yazımının sağlanmasıdır.