Kılıçdaroğlu: Dış politikamızı Putin belirliyor
Kemal Kılıçdaroğlu, Aksaray Muhtarlar Buluşması'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İktidarın dış politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Dış politikamızı Putin belirliyor" dedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aksaray Muhtarlar Buluşması'nda konuştu. Konuşmasında iktidarın dış politikasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, "Bizim dış politikamızı kim belirliyor? Putin belirliyor" diye konuştu.
 
Türkiye'nin dış politikasının başka devletler tarafından belirlendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
 
Rusya'dan Hafter'in yarım bıraktığı ateşkese ilişkin açıklama Rusya'dan Hafter'in yarım bıraktığı ateşkese ilişkin açıklama
"Suriye'ye karşı çıktığımda en ağır eleştirilere maruz kaldım. Bizim ne çıkarımız oldu? Biri bana açıklasın.40 milyar dolar para harcadık. Ve yenileri geliyor. Kendi ülkelerine göndermemiz gerektiğimizi de söyledim. Yine eleştirildim.
 
Barış gücü olasun dedim. 'Hafter tarafını BM tanımıyor'muş. Gelsin konuşalım Müslüman kanı akmasın. Bizim dış politikamızı kim belirliyor? Putin belirliyor. Suriye'yi de Putin mi belirliyor? Evet. Ya böyle miydi Türkiye? Bunu dediğim için her türlü hakaret geliyor. Ama emin olun ben doğruyu söylüyorum."
 
 
'ESKİ SİYASET BİR KENARA BIRAKILMALI'
 
'Demokrasi aynı zamanda insanların düşüncelerini özgürce ifade ettiği bir rejimin adıdır' diyen Kılıçdaroğlu, "Demokrasi aynı zamanda milletin iradesiyle gelenlerin rejimi elinde tuttuğu bir rejimdir. Bu süreç içinde muhtarlarla ilgili birçok güzel şey söylenmiştir. Dünyanın bütün güzel lafları edilmiştir çünkü oy kaygısı yaşanıyor" şeklinde konuştu.
 
Eski siyasetin bir kenara bırakılması gerektiğini ifade eden Klıçdaroğlu, şöyle devam etti:
 
"Şu anda seçim yok ama ben şimdi sizin ayağınıza geldim. Birini kötülemek, propaganda yapmak için değil yüzde 100 doğruları anlatmak için geldim. Artık eski siyaseti bir kenara bırakmamız lazım. Biz her zaman doğruları söyledik demiyorum. Bizim de eksiğimiz, yanlışımız oldu.
 
Kabahat vatandaşın ayağına gitmeyen siyasetçide. O nedenle kendimizi gayet rahat eleştiriyorum. Kadının başörtüsünü Türkiye’nin bir numaralı sorun bu hale getirdik. Sana ne kardeşim. Başka dertlerimiz var. Fakirlik var yoksulluk var bunları unuttuk. Vay efendim, kadın, başörtüsü taksın mı takmasın mı. Bunlar da yanlış."
 
"NİYE MUHTARLAR BİRLİĞİ YOK?"
 
'Mahallelinin fakirini iki kişi bilir. Birincisi mahallenin muhtarı, ikincisi bakkalı bilir. Siz yardımlarınızı neden muhtarlar aracılığıyla yapmıyorsunuz?' diye soran Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 'Muhtarlar Birliği' olması gerektiğini söyleyedi.
 
Kılıçdaroğlu şu şekilde konuştu:
 
"Belediyeye ödenen emlak vergisinden yüzde bir de muhtarlara ödense ne olur? Muhtar o parayı yasada ön görülen şartlara uygun mu harcıyor onun da denetlenmesi lazım. Eğer bir bütçe tahsis edildiyse uygun harcanması ve bunun denetlenmesi lazım.
 
Belediye başkanları muhtarlarla gerekirse ortak projeler geliştirmek zorundalar. Türkiye Belediyeler Birliği var. Niye Muhtarlar Birliği yok? Sayıysa sayınız var. Siz Türkiye Muhtarlar Birliği olmadığınız için her biriniz parçalanmış, ayrı yerlerdesiniz."
 
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından diğer satır başları şu şekilde:
 
"Kişi başına aylık geliri 673 liranın altında olan kişi sayısı 8 milyon 600 bin kişi. Bir düşünün bu parayla geçinilir mi? Kişi başına düşen milli gelir 10 bin dolar oldu' diyorsunuz.10 bin doların hesabı nasıl yapılıyor? Gelir dağılımında bozukluğumuz var. Bunu gidermek için üretim yapmanız lazım. Alın teri dökmeniz lazım."
 
"5 yıl önce gelip 'Türkiye yakında saman ithal edecek' deseydim hepiniz bana gülerdiniz. Şimdi saman, hayvan, buğday ithal ediyoruz. Şunu soracağız. Toprağımız mı yok?, suyumuz mu yok, çalışmak isteyen gencimiz mi yok? Hepsi fazlasıyla var. E neden yapamıyoruz. Sorun devleti yönetenlerde. Hollanda şunun için kazanıyor. Hepsini planlamış. 1 yıl sonra kaça alacağımızı da biliyorsunuz. Biz de planlama yok. Eskiden bir Devlet Planlama Teşkilatı vardı. Kapattılar. Kim plan yapacak."
 
"Sizin bir demiryolu sorununuz var. Yıllardır çözülmüyor. Bütün mesele planlamadan geçiyor. Bir devletin ürettiğini satması gerekiyor. Daha hızlı büyümesi için. Anadol marka otomobilimiz vardır. Niye geri kaldık? Hangi gerekçeyle? Sandığa giderken düşünmek zorundayız. Karımın yüzüğünden evimde ki tabloya kadar hesabımı verdim. Benim verilmeyecek hesabım yok. Elin oğlu kalkınıyor da biz neden kalkınamıyoruz."

Diğer Yazılarımız