Kira artışları için ‘tavan’ tartışması
Martta kira artış oranları yüzde 26’lara dayanırken, tavan sınır uygulaması da yeniden gündemde.
Dünyada pandemiyle ortaya çıkan yüksek enflasyon, geçen yılın sonunda hükümetin çıkardığı kur kriziyle birleşince Türkiye’de şubat itibariyle enflasyon yüzde 54,44’e kadar geldi.
Yüksek enflasyon rakamları kira artış oranlarına da doğrudan etki ediyor.
Kira zamları için geçen yıllarda 12 aylık TÜFE ortalaması gibi bir düzenleme yapılsa da yüksek enflasyon yüzünden oranlar hala çok ağır.
Kira artışları özellikle yeni kiracılarla beş ve 10 yılı dolanlar için çok daha yıpratıcı. Ev sahipleri beş yılı dolan kiracılara kira tespit davası açarken, 10 yılı dolanlarıysa tahliye davasıyla evden çıkarabiliyor.
Dünya’dan Leyla İlhan’ın haberine göre sektör şu an kirada tavan sınır uygulamasını tartışıyor.
‘Ev sahipleri zaten enflasyon mağduru’
İstanbul Gayrimenkul Değerleme kurucu ve yönetici ortaklarından Ahmet Büyükduman, kirada tavan uygulamasının doğru bir adım olmayacağı görüşünde. Büyükduman’a göre halihazırda ev sahipleri zaten mağdur.
Büyükduman’ın değerlendirmeleri şöyle: “Ev sahiplerinin yaşam giderleri yüzde 55 artmış. Gelirleriyse yasal artışla yüzde 26. Bu durumda kaybedenler de mülk sahipleri. Eğer bunu daha da kısıtlayacak önlemler getirilirse bu sefer de konut bir yatırım enstrümanı olmaktan çıkar ve piyasada kiralanacak ev bulunamayabilir. Dolayısıyla uzun vadede kiralık krizini daha derinleşebilir.“
’12 bin liraya varan kiralar ortaya çıktı’
İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizamettin Aşa’ysa tavan fiyat uygulamasını destekliyor: “10 bin ila 12 bin liralara varan kiralar isteniyor. Bunu herkes ödeyemez. Belki bir kısım da başta çok mağdur olduğu için ödeyecek ama sonrasında ödeyemeyecek. Zaten 10-15 bin TL kira ödeme gücü olan gidip ev satın alıyor. Bu ortamda rayiç bedellere ilgili süre beş yıldan yedi-sekiz yıla, tahliye süreleri de 10 yıldan 12-15 yıla çıkarılabilir.
’22 evi olan da konut kredisi alabiliyor’
İstanbul Emlak Brokerleri Kulübü (İSTEB) Başkanı Ulvi Özcan, devletin kiradaki aşırı artışlara müdahale etmesi gerektiği görüşünde: “Uzun vadede de sağlıklı bir konut politikası için çalışmalar yapmalı. Kira artışlarında son ay açıklanan yüzde 25,90 bile kiracı olan popülasyonca kabul edilebilir bir oran değil. Devletin konut kredileriyle ilgili daha seçici davranması gerektiğini düşünüyorum. Bugün tek bir evi olmayan da 22 evi olan da kredi kullanabiliyor. Birden çok evi olanların konut kredilerinde ödemesi gereken harç ve vergilerde düzenlemeler yapılması gerektiğini düşünüyorum.”
‘Geçici bir düzenleme hayata geçebilir’
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı avukat Ali Güvenç Kiraz’a göreyse kira zammına sınır getirilmesi zaten çok sorunlu olan mal sahibi-kiracı ilişkisini ciddi zedeler.
Kiraz’ın yorumları şöyle: “Tavan sınır getirmekten daha çok geçici bir süreyle 12 aylık TÜFE oranı üzerinden bir düzenleme yapılabilir. Kalıcı olan düzenleme konut ve işyeri gelirleriyle geçinen mal sahiplerinin mahvına sebep olabilir. Konut üreticileri yeniden konut üretmez, devlet kira garantili konut üretim konusunda destek vermez ve nüfusun ihtiyaç duyduğu gayrimenkullerin yabancıya satışı bu şekilde devam ederse kısa vadede kira bedellerinin düşme ihtimali gözükmüyor.”