Öztrak: Kimse OHAL’i aklından geçirmesin
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, salgının önlenmesi için ilave tedbirler alınması gerektiğini söyledi ve uyardı: “Hastalığın hızla yayıldığı illerde valiler OHAL olmadan sokağa çıkma yasağı ilan edebilirler. Millet can derdindeyken, kimse kasaplığa soyunup et derdine düşmesin. Yeni bir OHAL’i kimse aklından dahi geçirmesin.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, sokağa çıkma yasağının valiler tarafından ilan edilebileceğine dikkat çekti ve Olağanüstü Hal’e (OHAL) gerek olmadığını vurguladı.
Öztrak’ın açıklamalarında dikkat çeken başlıklar şöyle oldu:
YAPILAN TEST SAYISI YETERSİZ: Türkiye’de ilk hastanın raporlandığı 11 Mart’tan bu yana tam 16 gün geçti. Sayın bakan iki gün önce bilgi paylaşımı için bir dijital mecra oluşturulduğunu ifade etti. Ancak bu mecra halen ortada yok. Hasta ve ölüm rakamlarını bakanın kişisel hesabından öğrenmeye devam ediyoruz. Yine bir diğer dikkat çeken eksiklik yapılan tanı testlerinin azlığıdır. İlk korona tanısının konduğu günden bu yana tam 16 gün geçti. Ve toplam test sayımız bugün 40 bini aştı, henüz aştı. Diğer ülkelerle mukayese edildiğinde, test sayımız son derece yetersiz.
SALGIN DİĞER ÜLKELERDEN HIZLI YAYILIYOR: Yurt dışından tanı ve tarama kiti ithal edip duruyoruz. Burada bir plansızlık, bir tedbirsizlik olduğu açıkça ortada. Diğer ülkeler kadar test yapamıyoruz, buna rağmen salgının diğer ülkelerden çok daha hızlı yayıldığını da görüyoruz. 15 günde hasta sayımız 3 bin 629’a ulaştı. Bizim 15 günde ulaştığımız hasta sayısına; Almanya 28. Günde ulaşmış. İtalya ise ki durumu son derece kritik, 20. günde ulaşmış.
KİMSE OHAL’İ AKLINDAN GEÇİRMESİN: Sağlık Bakanı “Bu hastalığa karşı elimizde güçlü bir koz var. O da hastalığa yakalanmamak” diyerek şu sıkıntılı günlerde milletimizi bir parça tebessüm ettirdi. Ancak bakanının ifadesinden yola çıkarsak, salgının yayılma hızı bu kozu iyi kullanamadığımızı açık seçik gösteriyor. Mücadele stratejimizi gözden geçirmemiz ve ilave tedbirler almamız gerektiği çok açık. Ancak bunu yaparken de hiç kimse selden kütük çalmaya kalkmasın. Sürekli “herkes kendi OHAL’ini ilan etsin” diyerek, milleti yeni bir OHAL’e hazırlamaya kimse kalkışmasın. Genel sağlık sebebiyle, mevcut mevzuat çerçevesinde, OHAL gerekli olmadan, OHAL’e ihtiyaç olmadan valilerimizin sokağa çıkma yasağı ilan etmesi mümkün. Hastalığın hızla yayıldığı illerimizde İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisleri ve valiler pekâlâ sokağa çıkma yasağı OHAL olmadan ilan edebilirler. Tekrarlıyoruz: Millet can derdindeyken, kimse kasaplığa soyunup et derdine düşmesin. Yeni bir OHAL’i kimse aklından dahi geçirmesin.
EKONOMİK VE SOSYAL KONSEY TOPLANMALI: Diğer ekonomiler aileleri, istihdamı ve şirketleri korumak için kapsamlı paketler açıklarken, biz kazanılmayan gelirin vergilerini, çalışılmayan işin sigorta primlerini ertelemekle yetinmek zorunda kaldık. Ve bu yetersiz tedbirler nedeniyle yeni bir işsizlik ve yoksulluk dalgasıyla karşılaşma riskimiz her geçen gün daha da artıyor. Toplumun tüm kesimlerini, ekonomik ve sosyal hayatın tüm oyuncularını bir araya getiren Ekonomik ve Sosyal Konsey’in toplanması konusunda ısrar ediyoruz. Ekonomik ve Sosyal Konsey toplumun tüm kesimlerinin ortak aklının ve uzlaşısının tedbirlere yansımasını sağlıyor ve bu tedbirlere olan güveni arttırıyor.
MİLLET CAN DERDİNDE ONLAR RANT DERDİNDE: Kaynaklar rant ve gösteriş için çarçur edilmeye devam ediyor. Bir yanda milyonlarca insanımızın sağlığı, aşı, işi tehlikedeyken, diğer yanda bir avuç yandaşa rant dağıtmak için İstanbul Kanalı ihalelerine çıkılıyor. Millet can derdinde, onlar rant derdinde. Ulaştırma Bakanı çıkmış Türkiye Cumhuriyeti salgınla mücadele ederken üretim ve yatırım yapacak güçte olduğunu gösterecekmiş. İyi de bu güç neden hep rantiyeden ve yandaştan yana çalışıyor? Neden muhtaçlara gitmiyor? Oldukça yüksek bir meblağdan bahsediyoruz. Ülkemizin geleceğini kemiren en büyük virüsün rant ve yandaş kayırma virüsü olduğu bir kez daha açıkça görülüyor.
İŞTEN ÇIKARMAYI ENGELLEYECEK YASA GEREKLİ: Vatandaşa “kendi olağanüstü halini ilan et” diyenler, önce vatandaşın asgari ihtiyaçlarını karşılamayı garanti eden aile yardımı sigortasını getirmelidirler. Ancak bu yapılırsa milletimiz; sağlığı için eve kapanıp, sokağa çıkmazken, geçim kaygısına kapılmayabilir. Sosyal mesafeyi artırmanın aile bütçesinde yaratacağı olası maliyetleri vatandaşımız ancak bu suretle daha rahat göğüsleyebilir.
ADI MİLLET, CEMAATİ PROTOKOL: Cuma namazlarının halkın sağlıyla ilgili olarak yarattığı tehlike nedeniyle cemaatle kılınmayacağı ifade edilmişti. Bu çerçevede de milletimiz bu karara büyük ölçüde uydu. Şimdi öyle anlaşılıyor ki adı millet ama cemaati protokol olan Beştepe’deki camide protokol cemaatle namaz kılmış. Çok açık ifade edeyim, siz millete yapma dediğinizi sarayda yapacaksınız… Hep söylüyorum milleti unuttular, milletin sesini duymuyorlar ve millete yapma dediklerini sarayda yapıyorlar. Ben açık söyleyeyim, yazıktır, ayıptır, günahtır. (DUVAR)