Reel Haber

Denizli Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halil Kumsar, Denizli'de çok sayıda aktif fay hattı olduğunu, özellikle Pamukkale fayının 6.8 büyüklüğünde deprem üretebileceğini, kentin buna hazır olması gerektiğini söyledi.

İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı'ndan (AFAD) alınan bilgiye göre, Pamukkale ilçesinde geceden bu yana büyüklükleri 1.1 ile 3.8 arasında değişen 12 deprem meydana geldi. Depremlerde, can ve mal kaybı yaşanmadı.

Denizli Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halil Kumsar, meydana gelen depremleri değerlendirdi. Bölgede 1 hafta öncesinde de küçük sarsıntılar şeklinde depremler olduğunu ve takip ettiklerini söyleyen Prof. Dr. Kumsar, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, şöyle konuştu:

    "Geçen haftaya göre bu gece yaşanan depremlerin sayıları, sıklıkları ve büyüklükleri de arttı. Şehir merkezinde yumuşak zemin üzerinde yüksek katlı binalarda oturanlar hissetti. Depremlerin büyüklüklerine baktığımız zaman 3.7'ye kadar olan hafif şiddetli, derinliği 2 ila 10 kilometre arasında değişen depremlerdir. Denizli'nin kuzeyinde Pamukkale fayı var. Uzunluğu 30 kilometreyi geçiyor. Geçmişte Pamukkale fayı depremler üretti. Antik kentler Hierapolis, Laodikya, Tripolis, ve Colossae'da ağır hasarlara yol açtı. Hierapolis ve Laodikya'nın 7. yüzyılın başında terk edilmesinin nedeni Pamukkale fayının ürettiği depremlerdir. Bununla birlikte Honaz'da 6.2'ye kadar deprem üretebilecek fay var. O da aktif bir faydır. 1965 yılında bu fay kırılarak 5.7 büyüklüğünde deprem üretti. Fayın kırılmasıyla Karateke'den Kızılyer'e kadar yüzeyde kırık oluştu. Bu depremden dolayı Kızılyer'in yerleşim yeri değiştirildi. Bu depremlere baktığımızda bu bölge için yaşanması gereken doğal depremlerdir. Bu depremlerde tedirgin olmak yerine yaşayacağımız depremlere hazırlık olmak zorundayız."

Pamukkale fayının 6.8 büyüklüğünde deprem üretebileceğini ifade eden Kumsar, "Depremlere baktığımız zaman yer kabuğunun kendi içinde dinamik bir yapası vardır. Bir hareket meydana geldiği zaman bu hareket ufak bir kırılmayla olur. Arkasından tekrar gerilmeler ve boşalmaları olabilir. Bu gerilmeler ileri ki zamanda artabilir ve hareket edebilir. Her fayın birbirine göre bölgesel etkileşimi var. Dinamik bir denge var. Denizli'de meydana gelen 3.8 gibi ufak bir deprem ama bir fayın bir parçasında meydana gelmiş olabilir. Bunla beraber onların üzerinde de olabilir" dedi.

'Çok sayıda aktif fay var'

"Yüzeyde herhangi bir kırılma verisi göremeyiz. Aktif faylara baktığımız da bu bölgede mutlaka deprem olacaktır" diye devam eden Kumsar, "Önemli olan kentimizi buna hazır hale getirmeliyiz. Şehrimizi 6.8 büyüklüğündeki depremi yaşayacak şekilde planlamalıyız. 'Bu depremler büyük bir depremi tetikleyecek' demek, yanlış olur. Ama bu bölgenin de gerçek bir yapısı var. Depremler aktif fayları üretti. Çok sayıda aktif fay var. Bu faylar genel hayatı etkileyecek büyüklükte deprem üretecektir. Bundan kaçış yoktur. Geçmiş dönemlerde de meydana geldi. 1717 yılında bu kentte meydana gelen depremde, nüfusun yarısı hayatını kaybetti. Osmanlıca belgeleri var. Bunun yazılı olduğunu bildiğimiz için bu kenti hazır hale getirmeliyiz" diye konuştu.