Bahçeli'den Kanal İstanbul'a tam destek
Hükümetin Kanal İstanbul projesine tam destek veren MHP Genel Başkanı Bahçeli "Bu projeden hiçbir haklı ve meşru bahanesi olmadan rahatsızlık duyanlar şuursuz ve gayri millidir. Kanal İstanbul'un yönetimi ve rejimi iyi yürütüldüğü takdirde Türkiye’nin eli güçlenecek, jeostratejik imkan ve kabiliyeti perçinlenecektir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kanal İstanbul projesine karşı çıkan CHP’yi eleştirirken, “Kanal İstanbul’la ABD donanmasının Karadeniz’e çıkacağını söyleyenler müfteridir” dedi.
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamayla gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli’nin açıklaması özetle şöyle:
LİBYA MUTABAKATI: Türkiye ile Libya Devleti Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında imzalanan Güvenlik ve İşbirliği Mutabakat Muhtırası hem içimizdeki hem de dışımızdaki fesat ve nifak yuvalarının uykularını kaçırmakla kalmamış, hepsini birden titretmiş ve tedirgin etmiştir. Terörle mücadeleye soğuk bakan, haklı ve meşru harekâtları sorgulayan, milli güvenliğe dudak büken CHP’nin zulmet ve illet anlayışı Türk milletinin gözünden kaçmamıştır.
ABD DONANMASININ ÖNÜ AÇILMIYOR: Türkiye’nin bir beka meselesi olduğu kadar bir de siyaset sorunu yeşermiş, özellikle karantinaya alınması gereken kötürüm bir muhalefet anlayışı ayyuka çıkmıştır. Bunun en son misalini Kanal İstanbul Projesi’yle ilgili devam edegelen bayağı tartışmaların seyir ve sürecinde teferruatlı olarak görmek mümkündür. Söz konusu projeye ucube, cinayet ve ihanet projesi diyen CHP yönetiminin hal-i pürmelali içler acısı, yürek yaralayıcıdır. CHP Genel Başkanı’nın, CHP’li sözcülerin ve CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın tezviratla ve kulaktan dolma bilgilerle Kanal İstanbul Projesine cephe açmaları bir defa demokrasi ayıbı, siyasi ahlak kaybıdır. Paralel emellere meraklı olan CHP Genel Başkanı’nın paralel kanallar açıp, parabol yollar yapıp, paramiliter düşler kurmasının önünde de hiçbir mani hal yoktur. Amaçsız siyaset ahlaksız teşebbüslere münhal ve müsaittir. CHP’nin durumu da aynen budur. Projesi’nin ÇED Raporu hazırlanmış, ardından onaylanmış, sonuç itibariyle askıya da çıkarılmıştır. Kanal İstanbul’un yönetimi ve rejimi iyi yürütüldüğü takdirde Türkiye’nin eli güçlenecek, jeostratejik imkan ve kabiliyeti perçinlenecektir. Elbette mezkur projenin bütün yönleri çok iyi analiz edilmeli, fizibilite çalışmalarıyla birlikte çevreye, ekolojik dengeye, stratejik hedeflere, çok taraflı antlaşmalara ne getirip ne götüreceği basiretle hesap edilmelidir. Kanal İstanbul Projesi’nin ABD donanmasının Karadeniz’e çıkışının ve yerleşmesinin önünü açmak için hazırlandığını söyleyenler sadece yalancı değil, aynı zamanda müfteridir. Mesele rant değil, milli anttır, böyle de olmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi’ne göre, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin tartışılması Türkiye için tehdit ve beka sorunudur. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi gereğince, gemiler boğazlardan transit geçme hakkını ücret ödemeden kullanma hakkına sahiptir. Eğer Kanal İstanbul, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne tabi olursa Türkiye hiçbir şekilde geçişlerden de ücret alamayacaktır. Parti olarak samimi tespit ve uyarılarımızı kamuoyuna açıklamak siyasi ilke ve ahlakımızın bir gereğidir.
DAHA ÖNCE ‘SOYGUN PROJESİ’ DEMİŞTİ
Bahçeli, 2011’de henüz ismi belirlenmeden ‘çılgın proje’ denilen Kanal İstanbul için hükümete sert eleştirilerde bulunarak, şunları söylemişti:
“Bir çılgın projeden bahsediliyor. Akıllı proje dururken, çılgınlaşmanın ne anlamı var. ‘Çılgın proje’ dediğinin rahmetli DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit’in bir projesi olduğu anlaşıldı. Demek ki çılgın proje değil, ama çalınan proje olduğu kesin. Böyle bir projeyle bir günde televizyonlardan sabahtan akşama kadar propaganda ile çılgınlaştırdığınız Türkiye’yi daha da derin çılgınlaştırmanın manası var mı? İşsizlik, yoksulluk, anarşi çıldırtıyor. Böyle durumda, ‘Ne olacak bu Türkiye’nin hali?’ diye düşünmek lazım. Proje istismar meselesi. Kalkıp bir de bunu 22 milyar dolara 10 yıl içinde yapacakmışsınız. Peki 10 yıl bu yoksul vatandaş ne yapacak? Bu parayla çok daha hayırlı işler yapılabilir.
Güya yeni bir kanal açıyorlar, adına da ‘İstanbul Kanalı ve bu bir çılgın proje’ diyorlar. Bu, soygun düzenini çılgınca sürdürecek bir projedir. Daha akılcı bir yol bulabilirsin. İstihdam yaratan, iş yeri sahiplerine, KOBİ’lere atölyelere, fabrika sahiplerine yeni yeni istihdam oluşturabilecek imkanları verebilir ve bir işsize, bir aç insanımıza bir ekmek kapısı bulabilirsin. Bunlara kafa yoracağın yerde, akılcı politikalar üreteceğin yerde, çıldırmış bir toplumu çılgınca projelerle niye kandırıyorsun Sayın Başbakan?”
Duvar