Canan Kaftancıoğlu ifade verdi
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla açılan soruşturma kapsamında ifade verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 12 Ağustos’ta gerçekleşen bir toplantıda Cumhurbaşkanı ve Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret içerikli ifadelerde bulunduğu iddiasıyla CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında ‘cumhurbaşkanına hakaret' suçundan re’sen soruşturma başlattı.
Kaftancıoğlu ifade vermek için bu sabah Çağlayan'daki Adalet Sarayı’na geldi. Canan Kaftancıoğlu ifadesinde şunları söyledi:
Ben hâlihazırda Cumhuriyet Halk Partisi, İstanbul İl Başkanlığı görevini icra etmekteyim. Türkiye'deki politik ve siyasi olguları takip etmek ve bu olgulardaki tespit ettiğim olumsuzlukların düzeltilebilmesi için gerekli çabayı ve tepkiyi göstermek bir siyasetçi olarak kaynağını Anayasa’dan alan asli vazifemdir.
HAK DEĞİL ZORUNLULUK
Ana muhalefet partisine mensup bir siyasetçi olarak icra ettiğim görev yukarıda da izah ettiğim üzere kamusal bir görevdir. Yürütmeyi oluşturan siyasilerin, Cumhuriyetin temel ilkelerine aykırı şekilde iktidar alanını genişletme gayretlerini eleştirmek benim için bir hak değil zorunluluktur.
SİYASİ TERMİNOLOJİYE AİT BİR KELİME
Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan Güncel Türkçe Sözlükte “diktatör” kelimesi “Bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış bulunan kimse” olarak tarif edilmiştir. Görüldüğü üzere siyasi terminolojiye ait bir kelime olan diktatör ifadesinin siyasi tartışma içinde eleştirel mahiyette kullanılması gayet tabiidir.
DEMOKRATİK BİR CUMHURİYETTEN BAHSEDİLEMEZ
Ülkemizde özellikle 2017 Anayasa değişikliği ile yürürlüğe giren “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yasama, yürütme ve yargı erklerini tek bir kişi veya parti uhdesinde toplamış olması sonucunda artık kuvvetler ayrılığından ve bunun tabii bir sonucu olarak demokratik bir cumhuriyetten bahsedilemeyeceği kesin olgularla ortaya çıkmıştır.
Referandum sonuçlarına dikkat çekerek halk iradesinin bu yönde tezahür ettiğinden bahisle elde edilen sınırsız yetkiye meşruluk kazandırmaya çalışmanın Anayasa'nın başlangıç, 1 ila 4. maddeleri karşısında hiçbir hükmü bulunmamaktadır. Zira yönetim şeklinin Cumhuriyetten uzaklaşıp, tek başlı bir sisteme doğru evrilmesi karşısında, mevcut sistemin toplum tarafından talep edilmiş olmasının veya sahip olunan yetkilerin demokratik yollarla elde edilmiş olmasının bir kıymeti yoktur.
AŞAĞILAMA KASTIYLA KULLANILMADI
Soruşturmaya konu edilen 12 Ağustos 2022 tarihinde düzenlenen Cumhuriyet Halk Partisi, Gençlik Kolları İl Başkanları Toplantısında yaptığım konuşmanın geneline bakıldığında, söylemlerimin partimizde görev alan genç arkadaşlarıma, hiçbir koşulda umutlarını kaybetmemeleri, Türkiye Cumhuriyeti'ni içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi buhrandan çıkarmak için her zamankinden daha cesur ve daha gayretli olmaları konusunda telkinde bulunmaktan ibaret olduğu görülecektir.
Bu minvaldeki bir konuşmanın içeriğinden suç unsuru çıkarmak mümkün değildir. Bununla birlikte konuşma içerisinde Cumhurbaşkanı'ndan açıkça bahsedilmiş veya şahsı ile ilgili herhangi bir konuya değinilmiş değildir. Bütünüyle sisteme yönelik eleştiriler içeren bir açıklamanın Cumhurbaşkanı'nın kişilik haklarına saldırı teşkil etme imkanı yoktur. Bu bağlamda matufiyet şartı gerçekleşmemiş ifadelerden dolayı hakaret suçunun oluştuğundan bahsedilemez. Öte yandan metin içinde kullandığım diktatör ifadesi küçük düşürme, aşağılama kastıyla kullanılmamıştır.
GERÇEKLERLE ÖRTÜŞTÜĞÜNÜN AÇIK KANITI
Nitekim, Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları'nın düzenlediği bir toplantıda yaptığım siyasi konuşma içinde kullandığım suç oluşturmadığı aklı selim her yurttaş tarafından kolaylıkla tespit edilebilecek ifadeler nedeniyle hakkımda derhal soruşturma başlatılmış olması dahi tek başına, kullandığım tanımlamanın ne denli gerçeklerle örtüştüğünün kesin ve açık kanıtıdır.
CANAN KAFTANCIOĞLU NE DEMİŞTİ?
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, 12 Ağustos’taki etkinlikte “Partimize, partimizin ilkelerine, gençliğinize, kendinize ve sizlerin hayallerini hedefleri hâline getiren genel başkanımıza, genel başkanımızın sizlere sunduğu imkanlar ve sizin genel başkanımıza, partimize oluşturduğunuz ve artırdığınız enerjiye güvenerek belki de dünya tarihinde bir ilki başaracağız. Demokrasi yoluyla bir diktatörü bu ülkeden göndereceğiz” demişti.