CHP’den Amasra raporu: Yanlış havalandırma can kaybını artırdı
CHP’nin Bartın-Amasra’daki maden faciasına ilişkin hazırladığı rapora göre, yanlış havalandırma sistemi can kaybını artırdı.
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesi’nde 14 Ekim’deki patlamada 41 işçi hayatını kaybetmişti. Patlamadan sonra, Sayıştay’ın 2019’da madenle ilgili uyarıda bulunduğu ortaya çıkmıştı. Hükümet, yeterli tedbirlerin alınmadığı iddialarını reddederken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’sa patlamayı ‘kader’e bağlamıştı.
Kazaya ilişkin soruşturma sürerken, CHP de kapsamlı bir rapor hazırladı. DW Türkçe’den Eray Görgülü’nün haberine göre, TTK yapısının detaylı şekilde ele alındığı raporda kurumun kamu yararı ekseninden çıkartılıp kar-zarar eksenine getirildiği belirtildi. Rapora göre madenciler, ailelerine madende ihmal olduğunu, dinamit patlatıldıktan sonra gaz ölçümü yapılmadan madene indiklerini söylüyorlardı.
Raporda, ailelerin ifadeleriyle ilgili, “Patlamadan birkaç gün önce işçilere gaz oranı yüksek denilmiş, havalandırma yapılacak diyerek işçilere bir ay izin kullandırılarak madende iş durdurulacağı söylenmiş” dendi.
Faciadan üç gün önce denetlenmiş
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından 4 Ekim 2022 ile 11 Ekim 2022 arasında yani faciadan yalnızca üç gün önce denetim yapıldığına yer verildi. Bu denetimle ilgili şunlar kaydedildi: “İktidar yetkilileri faciadan yaklaşık iki ay önce gerçekleşen denetime atıf yaparken, faciadan üç gün önce gerçekleştirilen denetimle ilgili kamuoyunu aydınlatıcı bir bilgi vermemektedir.”
Raporda AKP döneminde yaşanan ölümlü maden kazaları hatırlatılarak, 2002’den bu yana 10 maden kazasında 479 işçinin yaşamını yitirdiği vurgulandı. Ayrıca son beş yılda TTK bünyesindeki beş işletmede toplam 12 bin 966 kaza meydana geldiği, bu kazalarda 12 bin 945 işçi yaralandığı ve 13 işçinin de yaşamını yitirdiği belirtildi.
‘Tüm delillere ne zaman el konuldu?’
Öte yandan raporda 26 maddelik alınması gereken önlemler listesi yer aldı. TTK gibi kamu kurumlarının her türlü siyasi baskıdan arındırılması ve madencilik kurallarına göre yönetilmesi gerektiği kaydedildi.
Raporda ayrıca yanıt bekleyen sorulara da yer verildi. Tüm delillere ne zaman el konulduğu, şüphelilerin ocağa girmesine izin verilip verilmediğiyle bugüne kadar neden herhangi bir görevden uzaklaştırma ya da alma işlemi uygulanmadığı soruldu.
Diğer sorular şöyle:
Müessesede metrajına uygun sondaj çalışması en son ne zaman yapılmıştır?
Havalandırma sistemleri ne zaman kontrol edilmiştir?
Kurum müdürü değişikliğinden sonra bu müesseseden kaç kişi ayrılmıştır?
Gelen idari amirler atanırken liyakat ilkeleri göz önünde bulundurulmuş mudur?
Metan boşalması neden olmuştur?