Danıştay, Kanal İstanbul kapsamındaki ihaleyi iptal etti
Danıştay, Kanal İstanbul projesi kapsamında yapılması planlanan Halkalı-Ispartakule demiryolu hattının ‘pazarlık usulü’yle ihale edilmesini hukuka aykırı buldu.

Muhalefetin karşı çıktığı Kanal İstanbul’un yan projelerinde inşa süreci geçen aylarda başlamıştı. Muhalefet, iktidara gelmesi durumunda uluslararası bankalardan alınan kredileri geri ödemeyeceğini duyurmuştu.
 
 
Ödeme konusu o dönem çokça tartışılırken, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), söz konusu demiryolu hattının yalnızca Avrupa Birliği’ne bağlanacak kısmını desteklediğini, 8,1 kilometrelik Kanal İstanbul geçişinin yer aldığı Halkalı-Ispartakule kesimine fon sağlamadığını bildirmişti.
 
İhale süreci
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bu karar sonrası Halkalı-Kapıkule hattının Kanal İstanbul geçişine dair apar topar bir ihale düzenlemişti. ‘Acilen yapılması zorunlu’ olarak gösterilen ihale, 21/b madde kapsamında ilan edilmeden 28 Haziran 2021’de pazarlık usulü düzenlenmişti.
 
Davet edilen dokuz firmadan beşi teklif vermiş, ihaleyi 3 milyar 111 milyon 362 bin 15 lira bedelle Gülermak-Yapı ve Yapı-Taşyapı ortaklığı kazanmıştı.
 
 
Başka bir firmaysa ihale usulüne itiraz etmiş ama idare mahkemesi talebi reddetmişti. Şirket bu kez Danıştay’da dava açmıştı.
 
 
Bakanlığın savunması
Bakanlık, savunmasında ihalenin yapım tekniği açısından özellik arz ettiğini, özel teknolojik/teknik ekipmanların temin süresinin uzun olduğunu belirmişti.
 
Halkalı-Kapıkule demiryolu hattının tüm fazlarıyla tek bir entegre demiryolu sistemi olarak açılmasının planlandığını belirten bakanlık, aksi takdirde projenin tamamlanan kısımlarının atıl olarak bekleme riski bulunduğunu savunmuş, tüneli barındıran bu hat kesiminin yapımının diğer işlere yetiştirilmesinin devam eden işlerin kredi sözleşmelerinde idarece taahhüt edildiğini de kaydetmişti.
 
 
İptal edildi, itiraz yolu kapalı
DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre Danıştay 13’üncü ihaleyi hukuka aykırı bularak iptal ederken, ihalede gerekli açıklık ve rekabetin sağlanmadığı belirtildi. Ayrıca, halenin Kamu İhale Kanunu’nun 21/b fıkrasında aranan ivedilik şartını taşımadığı vurgulandı.
 
Danıştay, kararın kesin nitelik taşıdığına dikkat çekerek karar düzeltme yolunun da kapalı olduğuna hükmetti.
 
Gerekçede ne var?
Kararın gerekçesinde, pazarlık usulünün uygulanabilmesi için 21’inci maddenin (b) bendinde sayılan şartlardan bağımsız olarak bunlarla birlikte aranması gereken şartlardan ivedilikten kastın, hem ihale sürecinin bir an önce tamamlanması hem de ihale konusu işin kamu hizmetinin kesintiye uğramaması için mümkün olan en kısa zamanda bitirilmesi anlamı taşıdığı ve yapım tekniği açısından özellik arz ettiği ileri sürülen işlerde de aynı şartın birlikte aranacağı belirtildi.
 
Bu bakımdan dava konusu işin bitirilme süresinin 1170 gün olarak belirlenmesinin ivedilik şartıyla bağdaşmadığı vurgulanan kararda, “Davalı idarenin pazarlık usulüyle ihale yapma gerekçelerinin işin süresinin 1170 gün olarak belirlenmesi hususu göz önüne alındığında istisnai bir yöntem olan pazarlık usulü ile ihaleye çıkılması için geçerli sebep olarak görülemeyeceği anlaşılmaktadır” dendi.
 
Kararda, ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarda ve zamanında karşılanabilmesi için açıklık ve rekabetin sağlanmasının kamu yararı açısından gerekli olduğu ifade edilen kararda, şu ifade kullanıldı: “4734 sayılı Kanun’un 21/b maddesinde belirtilen şartların oluştuğuna dair hukuken geçerli bir neden gösterilmeksizin söz konusu ihalenin pazarlık usulüyle gerçekleştirilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığından, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.”

Diğer Yazılarımız