DSP lideri Aksakal, ittifak şartlarını açıkladı: Kırmızı çizgilerimiz var
"Biz körlemesine ‘sadece parlamentoda bulunalım’ anlayışı ile bir yapının içinde yer almaya karar verebilecek bir parti değiliz"
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, katıldığı bir programda sarfettiği "İttifaklar dışında kalmamız mümkün değil. AK Parti 2015'ten beri ulusalcı oldu. Biz de bu çizginin destekçisiyiz" sözlerine açıklık getirdi.
Aksakal, söz konusu ifadelerin “Cumhur İttifakı’na yeşil ışık yaktı” şeklinde yorumlanmasının spekülasyon olduğunu belirterek, ittifaklar konusundaki ilkelerini açıkladı.
Cem TV’de Atakan Sönmez’in sunduğu Not Defteri programına konuk olan Önder Aksakal, “Biz ‘ne şekilde olursa olsun Meclis’te yer alalım’ diye bir ittifakın içinde olmayız. DSP, 36 yıllık geçmişi olan ve üç kez ülke yönetmiş bir partidir” dedi.
“AK Parti’nin dış politikada geldiği noktayı destekliyoruz”
AK Parti iktidarının 2002’den bu yana dış politikada pek çok yanlış politika uyguladığını savunan Aksakal, bugün gelinen noktada uygulanan bazı politikaların kendilerinin de savunduğu politikalar olduğunu ve “Geçmişte hata yaptınız” denilerek bu politikalara destek vermemenin doğru olmadığını söyledi.
Aksakal, Mısır’la başlayan görüşmelerin olumlu olduğunu belirterek, “Ben inanıyorum ki yakında Suriye’de de bu vekalet savaşlarının bitirilmesi konusunda bir politika hayata geçirilmelidir. Buna mecburuz” dedi.
Aksakal, Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmasının DSP’nin asla taraf olacağı bir tartışma olmadığını belirterek, Kanal İstanbul projesinin Montrö’den bağımsız olarak faydaları ve zararları üzerinden tartışılması gerektiğini söyledi.
“Erdoğan 2023’te aday olamaz”
AK Parti’nin ekonomi, tarım ve sosyal politikaları ile DSP’nin bu alanlardaki politikalarının taban tabana zıt olduğunu söyleyen DSP lideri Aksakal, muhalefetin erken seçim çağrısı için de anayasayı işaret etti.
Mevcut anayasaya göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023’te yeniden cumhurbaşkanlığına aday olamayacağını ancak bir erken seçim olması halinde aday olabileceğini belirten Aksakal, “Bazı muhalefet partilerinin buna rağmen erken seçim çağrısı yapmalarını anlamak zor. Erdoğan’ın yeniden aday olmasını mı istiyorlar?” diye sordu.
“YSK kararları denetime tabi olmalı”
16 Nisan referandumunda Yüksek Seçim Kurulu’nun verdiği “Mühürsüz oylar geçersizdir” kararının anayasa değişikliğinin meşruiyetine gölge düşürdüğünü belirten Önder Aksakal, YSK kararlarının mutlaka yargı denetimine tabi tutulması gerektiğini söyledi.
2023 yılında Recep Tayip Erdoğan’ın aday olması halinde itirazın Yüksek Seçim Kurulu’na yapılacağına dikkat çeken DSP lideri, “Peki YSK ‘yeniden aday olabilir’ dediğinde itiraz edebileceğiniz bir mekanizma var mı? Yok. Böyle bir demokrasi olmaz” dedi.
"Kırmızı çizgilerimiz var"
Daha önceki sözlerinin “Cumhur İttifakı’na yeşil ışık yaktı” şeklinde yorumlanmasını eleştiren ve buna itiraz eden Aksakal, ittifaklar konusunda kararın tek başına kendilerine bağlı olmadığını belirterek, “DSP’nin hangi ittifakta yer alacağından daha çok ittifaklardaki hakim partilerin alacakları tavır bunda belirleyici olacak. Çünkü mevcut ittifaklar yasası, ittifak içindeki hakim partiye bu yetkiyi vermiş. 2018 seçimlerinde hiçbir ittifak DSP’ye teklif yapmadığı için biz ittifaklar içinde yer almadık” dedi.
Aksakal, “Peki DSP hangi ittifaka daha yakın?” şeklindeki soruya şu şekilde yanıt verdi:
“DSP’nin hangi ittifakta yer alacağına ya da seçimlere tek başına girip girmeyeceğine Parti Meclisi ve Başkanlık Kurulu karar verir. Elbette ittifaklarla ilgili bir değerlendirmemiz olduğunda bizim de kırmızı çizgilerimiz var. Bizim için laiklik, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü, en önemli hassasiyetlerimizdir. Kısacası anayasamızın ilk 3 maddesinde sayılan kriterler cumhuriyet değerlerini de tanımladığı için DSP’nin de hassasiyetlerinin başındadır. Biz körlemesine ‘sadece parlamentoda bulunalım’ anlayışı ile bir yapının içinde yer almaya karar verebilecek bir parti değiliz. Çünkü DSP, 36 yıllık geçmişi olan ve devlet deneyimi olan önemli bir partidir. DSP’nin bir özgül ağırlığı vardır. Zaten bu özgül ağırlığın farkında olan kesimler DSP genel başkanının ağızından çıkan sözleri kendi çıkarları doğrultusunda kullanıp bir algı yaratmaya çalışıyorlar”
“Seçim yardımı, seçimlere katılabilecek tüm partilere eşit yapılmalı”
Meclis’teki mevcut tabloya rağmen anayasa değişikliği tartışması yapmanın sadece gündem değiştirme çalışması olduğunu ve bu tabloda bir anayasa yapılamayacağını belirten Aksakal, Siyasi Partiler ve Seçim Yasası’nda yapılacak değişikliğin ise partilerin eşit şekilde rekabet yapabilecekleri ve demokratik katılımın önünü açacak değişiklikler olması gerektiğini belirterek seçim barajının tamamen kaldırılması ve partilere yapılacak seçim yardımının da seçime girme yeterliliğine sahip tüm partiler arasında eşit şekilde yapılması gerektiğini söyledi.
Independent Türkçe