Erdoğan'dan İmamoğlu'na: Kanal İstanbul kararını vermek senin işin değil
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis açılınca ilk iş olarak Libya'ya asker gönderme tezkeresini gündeme getireceklerini söyledi. Erdoğan, Kanal İstanbul hakkında da açıklamalarda bulundu

AKP İl Başkanları toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdlib'de yaşanan son gelişmelere ilişkin "Yeni bir sığınmacı dalgasına tahammülümüz olmadığını Avrupa'ya söyledik" ifadelerini kullandı. Erdoğan, Libya’ya asker gönderme isteklerini de, “Meclis açılır açılmaz ilk iş Libya'ya asker gönderme tezkeresini gündeme getireceğiz, bütün görüşmeler bunun için yapılıyor” ifadeleriyle anlattı.
 
Kanal İstanbul hakkında da konuşan Erdoğan, İmamoğlu'na yanıt vererek, "Belediye başkanı çıkmış Kanal İstanbul'a gereksiz diyor, bunun kararını vermek senin işin ve yetkin değil" diye konuştu.
 
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
 
LİBYA'YA ASKER GÖNDERME TEZKERESİ
 
İnşallah ocak ayının 8'inde, 9'unda Meclisimizden bunu da geçireceğiz ve böylece davete icabet edeceğiz
 
Bunlar Mısır’da da ülkenin meşru hükümeti yerine darbeciyi desteklemişti.
 
İnşallah Libya’da aynı demokrasi düşmanlığını tekrarlamalarına izin vermeyeceğiz.
 
Dün bir Tunus ziyaretim oldu. Libya meselesini de enine boyuna konuştuk.
 
Libya’nın istikrarı konusunda hemfikir olduğumuz Tunus ile işbirliği yapma kararını aldık.
 
1 Ocak 2020 itibarıyla BM güvenlik konseyi geçici üyeliğini üstlenecek Tunus’un tavrı bizim için çok önemlidir.
 
KANAL İSTANBUL
 
Kanal İstanbul anlık olarak ortaya çıkmış bir proje değildir. Kanal İstanbul’un neredeyse başbakanlığımdan öncesine dayanan bir geçmişi vardır.
 
Seçimde halkımıza sunduk ve onayını aldık:
 
Kanalın uzunluğu 45 km taban genişliği 275 metre derinliği 21 metreye yakın olacaktır. Bünyesindeki 2 limanı yat limanı lojistik merkezi ile kanal İstanbul dünya çapında bir eser olacaktır.
 
İnşası sırasında 1,1 milyar metreküplük dolgunun yapılacağı yaklaşık 10 bin kişinin istihdam edileceği projenin güzergahı da belirlenmiştir. Çevre ve şehircilik bakanlığımız projenin 100 binlik planını onayladı. ÇED raporu askıya çıktı.
 
AYM bu projenin yap işlet devret kapsamına alınmasıyla ilgili iptal başvurusunu reddetmiştir.
 
Bu projenin kararı verilmişi süreci başlamış ve belirli bir aşamaya gelinmiştir.
 
İnşallah yakında ihaleye çıkılacaktır. Bu büyük projeyi milletimize bir yük getirmeden oldu ki bulamadık milli bütçeden bunu yapmak suretiyle bunu hayata geçireceğiz.
 
Ana muhalefetin başındaki zat müteahhitleri tehdit ediyor. Sen zaten iktidara gelemezsin.
 
Oy veririler vermezler önemli değil bizim karakterimizde şu var: At denize balık bilmezse halik bilir.
 
Muhalefetin de kanal İstanbul gibi bir projeye destek olması bizim hoşumuza gider ama onlar ne yapıyor biz yaptırmayız yapana da parasını vermeyiz diyorlar.
 
Kumaşında azıcık devlet adamlığı hukuk bilgisi olan hiç kimsenin ağzından böyle bir söz çıkamaz.
 
Projeye neden karşı çıktıklarının mantıklı bilimsel izahını da yapamıyorlar. Bizi de milleti de ikna edersiniz mesele biter.
 
Kimi bunu hangi parayla yapacaksın diyor.
 
Proje yap işlet devretle yapılırsa bizden para çıkmadığı gibi para dönüşü var.
 
Milli bütçeden yapar mıyız yaparız. Bunun kaynakları da bellidir.
 
Kimi çevre ve deprem diyor. 56 kurumdan olumlu görüş alınmıştır.
 
Kimi de ‘gereksiz’ diyor. Herhalde bu söz CHP’nin klasik muhalefet zihniyetini en iyi anlatan kelimedir.
 
GAP projesine dahi karşı çıkan yine bunlardı.
 
Milletimiz ülkeyi bu istemezükçü anlayışa bırakmadı inşallah bırakmayacak da.
 
Geçtiğimiz yıl İstanbul boğazından 41 binin üzerinde gemi geçti.
 
İstanbul’un Böylesine yoğun bir deniz trafiğini kaldıramadığını boğaza bakan herkes görebilir.
 
Sadece son iki yılda irili ufaklı 41 deniz kazası yaşandı.
 
Sadece Independenta kazasının yol açtığı zarar 40 milyar lira. Kanal İstanbul’un maliyeti 75 milyar lira.
 
Türkiye’nin bu projeden elde edeceği gelir maliyetini kısa sürede çıkartabileceği gibi kalıcı bir gelir kaynağı olacaktır.
 
Kanal İstanbul’un Montrö sözleşmesiyle herhangi bir ilgisi yoktur.
 
Tamamen Türkiye’nin kendine ait bir su yolu olacak ve işletilecektir.
 
Ülkemizin en değerli markası olan İstanbul bu projeyle daha da kıymetlenecektir.
 
Bunların İstanbul sevdası diye bir dertleri yok.
 
Nasıl olduysa İstanbul’da Büyükşehir başkanlığını aldılar ama İstanbul seçimini kazanmadılar seçimi AK Parti kazandı. Meclis kahir ekseriyetle Ak parti ve cumhur ittifakında.
 
Şimdi çıkmış diyor Kanal İstanbul gereksiz bunu kararını verme yetkisi sana ait değil bunun kararını verme yetkisi bize aittir ve biz bunu kararını verdik.
 
Senin böyle bir karar verme yetkin yok.
 
Adımlarımızı attık atıyoruz. Ve biz bu işi inşallah yapacağız.

Diğer Yazılarımız