Erdoğan: Verilen destek Hafter'i şımarttı
Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından basın toplantısı düzenlendi. İkilinin gündeminde Libya ve AB-Türkiye ilişkileri vardı.
Ankara'da Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşmesi sonrası soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya'nın doğusunu kontrol altında tutan General Hafter'in ateşkesi kabul ettiğine inanmadığını söyledi.
Angela Merkel ise Libya konusunda çok kırılgan bir denge olduğunu savundu.
İkili görüşme sonrası ortak basın toplantısı yapan iki lider, ağırlıkla Libya olmak üzere, İdlib'deki durum ve AB ile müzakerelere ilişkin de soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Libya konusuda, "Sarrac'ı yalnız bırakmayacağız, kendilerine elimizden gelen desteği vermekte kararlıyız" mesajını verdi.
General Hafter'in ateşkesi kabul ettiğine inanmadığını söyleyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Hafter'e desteklerin arkasında Abu Dabi yönetimi var, Mısır var. Bunlar silah desteğini veriyorlar ve Wagner yine bu işin arkasında var. Bütün bunlar olurken 500 yıllık maziye sahip olan Türkiye'yi Libya'ya davet eden bu dostlara bizim 'hayır' dememiz zaten mümkün değildi"
Erdoğan, Ulusal Mutabakat Hükümetine destek vermenin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı gereğince bir yükümlülük olduğunu da savundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya'da yapılması planlanan ikinci Libya zirvesinin ise Şubat ayından Mart ayına çekilebileceğini de söyledi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel ise Berlin süreci sonrası kırılgan bir denge bulunduğunu söyledi.
Merkel, Hafter'in 55 maddeyi kabul ettiğini söylediğini ama metni imzalamadığını da kaydetti.
Angela Merkel, İdlib ve Suriyeli mülteciler başlığında ise Türkiye'ye AB fonlarından "3 artı 3 milyar avroluk desteğin dışında destek verilebileceğini" açıkladı.
'Basın özgürlüğü konusundaki hassasiyetimi bilen bilir'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'deki Alman gazetecilerin çalışma izinleri üzerinden gelen bir soruya da yanıt verdi:
Almanya ile iyi ilişkilerimizden rahatsız olan bazı kesimler, bu rutin değerlendirmeyi Alman gazetecilere akreditasyon verilmediği yönünde yansıtıldığını görüyoruz. Böyle bir çifte standart yoktur.
Basın özgürlüğü konusundaki hassasiyetimi bilenler bilir ve İletişim Başkanım da bu konularda hassastır.
BBC Türkçe