Gelecek Partisi’nden 4 aşamalı 'mücadele' planı
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, salgınla mücadele için açıklanan ekonomik paketin yaklaşık yüzde 75'inin "kredi" olduğuna dikkat çekti, "Faize savaş açtığını söyleyenlerin bu kriz döneminde bile halka faiz yükü bindirmeye çalışmaları hazindir” dedi. Davutoğlu, salgınla mücadele için 4 aşamalı plan önerdi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun gündeme dair haftalık basın açıklamasında korona virüsü vakaları ile ilgili istatistiklerde gözlenen iyileşmenin umut doğurduğunu söyledi, bu trendin artarak devam etmesi için Bilim Kurulu’nun tavsiyelerine uyma çağrısı yaptı.
 
Sağlık alanındaki performans sistemine değinen Davutoğlu, doktor ve hemşirelerin yanı sıra temizlik, hasta nakli, yatan hastanın öz bakımı gibi konularda hizmet veren hasta bakıcı statüsündeki çalışanlar ve hastane güvenlik görevlilerinin de yüksek risk grubunda olduğunu belirterek, “Hasta bakıcılar ve temizlik personeli sağlık çalışanı statüsünde kabul edilmeli ve performansa dayalı ödeme sisteminde de görev tanımları yapılmalıdır. Sağlık hizmeti verenlere hiyerarşik bir şekilde değil bir ekip mantığı ile yaklaşılmalıdır” dedi. Pandemi sürecinde özel sektörde çalışan bazı doktorların zorunlu ücretsiz izne ayrıldığına dikkat çeken Davutoğlu, “Şehir hastanelerinin devreye girmesinin gerektirdiği ihtiyaç da göz önünde bulundurularak özel sektörde mağdur olan doktorlarımıza açıktan atama imkanı verilmelidir” diye konuştu.
 
‘200 MİLYAR TL DESTEĞİN YÜZDE 75’İ KREDİ’
 
Hükümetin 100 milyar dolar olarak açıkladığı, daha sonra 200 milyara yükselttiği paket içinde 107 milyar TL KGF destekli işe devam kredisi, 17 milyar esnaf destek kredileri ve vatandaş için 22 milyar TL temel ihtiyaç kredisi bulunduğunu belirten Davutoğlu, “Sözün özü; ekonomiye kalkan olacak 200 milyar TL’lik desteğin yaklaşık yüzde 75’i kredi” dedi. 200 milyar TL gibi ciddi bir büyüklüğe sahipmiş gibi görünen istikrar kalkanı paketinin “yalnızca 20 milyar TL’lik” kısmının doğrudan mali destek olduğunu belirten Davutoğlu, “ABD ve AB ülkelerinde milli gelirin yüzde 2,5’i düzeyinde olan doğrudan destekler ülkemizde milli gelirin yalnızca yüzde 0,4’ü” ifadelerini kullandı.
 
 
 
‘FAİZE SAVAŞ AÇANLARIN HALKA FAİZ YÜKÜ BİNDİRMESİ HAZİN’
 
Daha fazla kredinin daha fazla faiz ve daha borçlu hane halkı anlamına geldiğini belirten Davutoğlu, “Faize savaş açtığını söyleyenlerin bu kriz döneminde bile halka faiz yükü bindirmeye çalışmaları hazindir. Şu anda fark edilmeyen bu yük bu kredi ödemelerinin günü geldiğinde devasa bir problem olarak halkın önüne gelecektir. Çağrımız açıktır: Bu parasal ve mali genişlemede öncelik fakir halk kesimlerine doğrudan destekler olmalıdır. ABD ve AB’de uygulanan milli gelirin yüzde 2.5’nun ülkemiz için karşılığı takriben 20 milyar dolar yani 140 milyar TL’dir. Şu anda planlanan doğrudan desteklerin 20 milyar TL olduğu göz önüne alınırsa aradaki fark ortaya çıkar” dedi.
 
 
 
Davutoğlu, salgının Ramazan sonu gibi durması öngörülüyorsa dört aşamalı bir plan hazırlanması gerektiğini belirterek Gelecek Partisi olarak önerilerini şöyle sıraladı:
 
-MAYIS AYI ACİL MÜDAHALE DÖNEMİ: Şu ana kadar yapılan uygulamalar geniş halk kesimlerini gözetecek şekilde gözden geçirilmeli, şeffaf bir yönetim anlayışına geçilmeli, bütün bakanlıklar ve kurumlar aynı mantık içinde bütüncül eylem planları hazırlamalı, sağlık ve gıda tedariki gibi alanlara destekler artırılmalı, krizin durma trendi sürerse havaalanı pistinin hastaneye dönüştürülmesi gibi etki analizi yapılmadan devreye giren uygulamalardan vazgeçilmeli.
-HAZİRAN-EKİM ARASI KISA DÖNEM: Bütçe mutlaka revize edilmeli, hayatın kademeli bir şekilde normalleştirilmesi sağlanmalı, tarım, lojistik ve turizm gibi mevsimsel önem taşıyan sektörlere ağırlık verilmelidir. Ayrıca tek tek sektörel hasar tespiti ve rehabilitasyon planlamaları yapılmalıdır.
-2020 EKİM-2021 EKİM ORTA DÖNEM: Bir yıllık orta vadede bir taraftan ekonominin stagflasyon ortamından çıkışı sağlanırken diğer taraftan kış aylarında salgının tekrar nüksetme senaryosu ile ilgili kapsamlı hazırlıklar yapılmalıdır.
-UZUN DÖNEM: Uzun vadeli çalışmalar bağlamında dünyadaki genel trendleri takip edecek çalışmalara ağırlık verilmeli, akademik kuruluşlar bu yönde teşvik edilmelidir.

Diğer Yazılarımız