Reel Haber

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve BirGün yazarı, gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin dava karara bağlandı.

 

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına, tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Ercan Gün, Muharrem Demirkale, Okan Şimşek ve Veysal Şahin ile başka suçtan tutuklu sanıklar Hamza Celepoğlu, Mehmet Uçar, Ali Poyraz, Osman Gülbel, Yavuz Karakakaya ve Tamer Bülent Demirel bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

 

Eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz'ün de aralarında bulunduğu 14 tutuksuz sanık ile müdahil Dink ailesinin avukatları da duruşmada hazır bulundu.

 

ZAMAN AŞIMI UYGULANDI

 

Dava kapsamında Fetullah Gülen, Zekeriya Öz, Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan'ın da aralarında bulunduğu 13 ismin dosyasının ayrılmasına karar verildi.

 

 

Sanık Ercan Gün'e "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla 10 yıl hapis cezası verildi.

 

Tutuksuz sanıklar Sabri Uzun ve Eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah hakkındaki dava dosyasının zaman aşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildi. Dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay hakkında atılı suçlardan beraat ve zaman aşımı nedeniyle dosyanın düşmesi kararı verildi.

 

Mahkeme, yargılama aşamasında hayatını kaybeden emekli jandarma istihbaratçı astsubay Şeref Ateş hakkındaki dosyanın düşürülmesine karar verdi.

 

Sanıklardan dönemin mülkiye müfettişi Şükrü yıldız örgüte yardım suçundan 3 yıl 9 ay, Samsun Emniyet Terör şube görevlisi Metin Balta örgüte üyelikten 6 yıl 8 ay ve Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevi polis memuru Mehmet Uçar Resmi belgeyi yok etmek suçundan 3 yıl 9 ay hapse mahkum edildi. Sanıklardan Osman Gülber’i kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 16 yıl 8 ay hapse mahkum etti.

 

Sanıklardan Astsubay Yavuz Karakaya'yı 'anayası ihlal' suçundan müebbet, kasten öldürmeye yardım suçundan ise 12 yıl 6 ay hapse mahkum etti.

 

Polis memuru Muhittin Zenit hakkında 3 suçtan beraat ve 2 suçtan zaman aşımı nedeniyle dosyanın düşmesi kararı verdi.

 

Muharrem Demirkale hakkında kasten öldürme ve anayasayı ihlal suçlarından müebbet hapis cezası kararı verdi.

 

OGÜN SAMAST İÇİN SUÇ DUYURUSU

 

Mahkeme, dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'i “'Tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'Resmi belgeyi yok etmek' suçundan 4 yıl 6 ay hapse mahkum etti. İstihbarat Daire eski Başkanı sanık Ramazan Akyürek’i “tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, ‘Resmi belgeyi yok etmek’ suçundan 5 yıl 7 ay 15 gün ve Resmi belgede sahtecilik suçundan 7 yil 6 ay hapse mahkum edildi.

 

 

Eski Albay Ali Öz, Kasten öldürme suçundan 25 yıl Resmî belgede sahtecilik suçundan ise 3 yıl 4 ay hapse çarptırıldı.

 

Ali Fuat Yılmazer ve Ercan Gün hakkında ise tutukluluk halinin hükmen devamına, Muharrem Demirkale hakkında hükümle birlikte tutuklanmasına karar verildi.

 

Tutuksuz sanıklardan Gazi Günay, Yavuz Karakaya, Osman Gülben, Hasan Durmuşoğlu, Özkan Mumcu, Faruk Sarı’nın tutuklanmasına karar verildi.

 

Okan Şimşek ve Veysel Şahin'in tutukluluk halinin hükmen devamına karar verdi.

 

Mahkeme, aralarında Ogün Samast’ın da bulunduğu bazı kişiler hakkında örgüt üyeliğinden suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

 

DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA

 

Bu arada, duruşma öncesinde adliye önünde toplanan "Hrant'ın Arkadaşları", "Hrant için adalet için" yazılı pankart açtı.

 

Grup adına konuşan Bülent Aydın, 14 yıldır süren davanın karar duruşması için adliyede yine adalet nöbetinde olduklarını belirterek, "Bugün Hrant Dink cinayeti davasının bir aşamasının daha sona erdiği söylenebilir. Hala Hrant Dink cinayeti üzerindeki karanlık perdenin kaldırılmış olduğunu söyleyemeyiz. Bu cinayet şebekesinin nasıl harekete geçtiği henüz ortaya konulamadı." ifadelerini kullandı. Eksik soruşturmalar yapıldığını, olaydan bir yıl önce tüm ayrıntılarıyla bilinen cinayetin nasıl engellenmediğinin ortaya konulmadığını dile getiren Aydın, Türkiye tarihinde ilk defa bir siyasi cinayet davasında çok sayıda resmi kişinin yargılandığını, mütalaada bunların önemli kısmına cezalar istendiğini söyledi.