İmamoğlu’ndan Atatürk Havalimanı tepkisi
İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, hükümeti Atatürk Havalimanı’na ‘millet bahçesi’ operasyonunu durdurmaya çağırdı: “Hala bir parça vatan, bir parça millet sevginiz, bir parça İstanbul aşkınız kaldıysa, durun! Kararı aziz millete bırakın.”
Pistinin bir kısmına hastane inşa edilen Atatürk Havalimanı’nın millet bahçesine dönüşümü için geçen nisanda ihaleye çıkılmış, geçen günlerde de iş makineleri piste girmişti.
İmamoğlu, Twitter hesabı üzerinden havalimanında çalışan iş makinelerinin videosunnu paylaşarak şunları yazdı: “1912’de kurulan, Osmanlı’dan miras alınan, dünyanın ilk 10 havaalanından birini yıkıyorsunuz. İnsan babasının malını bile yıkacak olsa kardeşine, akrabasına, eşine, dostuna danışır. Siz bu milletin servetini yıkarken kime danıştınız? Seçilmiş belediye başkanına sormadınız.
Siyasetçilerine sormadınız, akademisyenine sormadınız, sivil toplumuna sormadınız. 16 milyona sormadınız. Kime sordunuz? Ortak akla başvurmadan, millete sormadan bunca büyük bir milli serveti tahrip eden akıl İstanbul’un kutsallarını da yıkar.
Mehmet Akif’in dediği gibi ‘Hadi gel yıkalım şu Süleymaniye’yi desen, iki kazma iki kürek, iki de ırgat gerek. Ancak hadi gel yapalım şunu geri desen, Bir Sinan, bir de Süleyman gerek.’ Covid’i bahane edip pistin üstüne hastane yaptınız, içi bomboş.
‘Niyetinizi iyi biliyoruz’
Atatürk Havalimanı’na özel yapılmış metro yatırımını, Marmaray’ı boşa çıkardınız. Şimdi havalimanını park yapacağım diyorsunuz ama şehrin kuzeyinde tam 136 katı büyüklüğünde bir alanda doğayı, tarımı, ormanı katledip, imara açıyorsunuz.
Niyetinizi iyi biliyoruz. İki dozer bir ekskavatörle hayat pahalılığını, işsizliği, geçim derdini unutturmak, milleti tahrik etmek ve kaos yaratmak istiyorsunuz. Ama nafile! Ne kadar çabalarsanız çabalayın millet bu tahriklere gelmeyecek, hiçbirimiz bu tuzağa düşmeyeceğiz!”
2 milyar doları çöpe atıp bahçe yapıyorlar
İmamoğlu, martta “Atatürk Havalimanı’nın da heba olmasına izin vermeyeceğiz. 2023 sonrasında İstanbul’un hayatına tekrar dahil edeceğiz” demişti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’ysa İmamoğlu’na cevap olarak şunları söylemişti: “Atatürk Havalimanı hikayesi kapandı, gitti. Zaten oranın şimdi bu kuzey-güney pisti ‘millet bahçesi’ olarak işe başlanıyor. Çevre Bakanlığı oranın ihalesini yaptı, başlıyorlar. 2 milyon metrekarelik bir alan olacak. Dış hat ve iç hat terminalleri için de farklı bir fonksiyon için çalışma yapılıyor. Altyapısı kesinleşince orayı da açıklayacağız.”
Havalimanıyla ilgili olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un kamuoyuna açıklamaya değer görmediği büyük ihalenin 29 Nisan’da pazarlık usulüyle yapıldığı ortaya çıkmıştı.
Sürecin ayrıntıları yazan Sözcü yazarı Çiğdem Toker’e göre ihaleye çağrılan firmalar da ‘yabancı’ değil: Altı firmadan üçü, İstanbul Havalimanı’nı yapan beşli konsorsiyum üyesi.
İhalede en uygun teklifi 2 milyar 127 milyon 978 bin TL ile Yapı&Yapı firması vermiş. Toker, şirketin, Ankara’daki ‘millet bahçesi’ni aynı usulle aldığını, inşaat sırasında Mustafa Kemal Atatürk’ün 10’uncu yıl nutkunu okuduğu hipodrom alanındaki tescilli yapılara zarar verdiğini hatırlatmıştı.
Toker, Atatürk Havalimanı ilk yatırım bedelinin 1997 fiyatlarıyla 306 milyon dolar olduğunu belirterek devletin burada uğradığı zararı şöyle anlatmıştı: “DHMİ’nin de Atatürk HL için pist yenileme, apron yatırımı yaptığını belirten kaynağım, toplam yatırımın en az 2 milyar dolar olduğunu söylüyor.
Millet bahçesi ihalesinde verilen en uygun teklifin dolar karşılığı yaklaşık 142 milyon dolar. Buna bir de Yap-İşlet-Devret ile işletilen Atatürk HL sözleşmesi erken feshedildiği için devletin şirkete ödediği 389.5 milyon avroyu (bugünün kuruyla 409 milyon dolar) ekleyelim. Velhasıl devlet en az 2 milyar dolarlık bir yatırımı kapatıyor. Bu sebeple şirkete borcu doğduğu için 409 milyon dolar ödüyor. Üstüne Millet Bahçesi yapılsın diye (ihaleyle) 142 milyon dolar harcamayı göze alıyor. Toplam 2.5 milyar dolar.
Toker, ‘millet bahçesi’ inşaatı için 2 milyon metrekarelik beton alanın kırılacağını, hazırlıkların başlatıldığını, kırma işinin gizli tutulmaya çalışıldığını da aktarmıştı.