Reel Haber

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Haftalık Basın Toplantısı'nda gündemdeki konuları değerlendirdi.

 

Konuşmasında AK Parti'nin Ankara'da gerçekleştirilen 7. Olağan Büyük Kongresi'ni eleştiren Karamollaoğlu, "Kovid salgının bu kadar yüksek olduğu bir dönemde AK Parti'nin tıka basa bir kongre gerçekleştirmesi bizi düşündürüyor" diye konuştu.

 

"İddialar gerçekse cuma günü döviz alanların açığa çıkarılması gerekir"

 

HDP'nin kapatılması talebiyle açılan dava, Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi ve Merkez Bankası Başkanı'nın değiştirilmesi konularına da değinen SP lideri, "Atılan bu adımlar ekonomimizde adeta bir depreme sebep oldu" dedi.

 

Karamollaoğlu şunları kaydetti:

 

Münferit ve toplu etkileri hesaba katılmaksızın atılan bu adımlar ekonomimizde adeta bir depreme sebep oldu. Bizim şu andaki dış borcumuz; 435 milyar dolar civarında. Dövizdeki 1 liralık artış Türkiye’nin toplam dış borcunun TL karşılığını 435 milyar lira yükseltti. Dolar bir gecede fırlıyor, normalde 150 milyon dolar olan döviz alımının cuma günü 450 milyon dolara çıktığı iddia ediliyor. Eğer iddialar gerçekse cuma günü döviz alanların açığa çıkarılması gerekir.

 

 

Kanal İstanbul sorusu

 

Kanal İstanbul için devlet garantisi verilmesini hatırlatan Karamollaoğlu, "Bu kadar karlı olduğu iddia edilen bir yatırıma devlet garantisi neden veriliyor?" diye sordu.

 

Karamollaoğlu şu ifadelerle devam etti:

 

Rezalet ortada ama kimsenin rezil olduğu kabul edilmiyor. Kepazelik diz boyu yine de kimse kepaze ilan edilemiyor. Bu millet yeterince fedakarlıkta bulundu. Artık fedakarlık yapma sırası itibardan tasarruf etmeyenlerde. Bir günlük masrafı 10 milyon lira olan Saray'ın giderlerinin durdurulması lazım.

 

 

AK Parti iktidarının "ekonomiyi de dış politikayı da adaleti de zedelediğini" belirten Karamollaoğlu, "Tek adam sistemine geçildiği günden bu yana Türkiye’de sadece Türk Lirası erimiyor. Umutlar eriyor, geleceğimiz eriyor, gençlerimizin azmi eriyor, Türkiye eriyor" dedi.

 

HDP'nin kapatılması

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 6 yıl önce yaptığı bir açıklamada "Biliyorsunuz, ben siyasi partilerin kapatılmasına her zaman karşı oldum. Siyasi partilerin kapatılmasını hiçbir zaman savunmadım. Partilerin kapatılmasını kim istiyor, kim istemiyor belli. Gerçek kişi ile tüzel kişiyi ayırmamız lâzım. Gerçek kişi bir suç işliyorsa, bedelini ödemeli. İster siyasette, ister siyaset dışında...Tüzel kişiyi cezalandırmanın hiçbir anlamı olmaz. Bir parti kapatılır, diğeri açılır" dediğini hatırlatan Karamollaoğlu Türkiye'nin yine parti kapatmalarla karşı karşıya olduğunu kaydetti.

 

Karamollaoğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü:

 

Milli Görüş olarak en çok muzdarip olduğumuz meselelerin başında gelen parti kapatmaları artık nihayete ermelidir. Türkiye'mize kimsenin 1990’ların karanlık ruhunu yaşatmaya hakkı yoktur. Tarihe utanç vesilesi olarak geçecek kararlar almaya, meşru siyasetin önünü tıkamaya kimsenin hakkı yoktur. Meşru siyaset alanı giderek daraltılmaktadır. Hukuk; kişilerin hangi partiye mensup olduklarına ve iktidarın hangi dönem kiminle ortaklık yaptığına göre şekil almaktadır.

 

 

HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesini ve gözaltına alınmasını doğru bulmadıklarını belirten SP lideri "Bizim örfümüzde, geleneğimizde su içen ve abdest alan birisine dokunulmaz. Adalet mülkün temelidir. Adil olmak için aynı inancı, aynı dünya görüşünü paylaşmamız gerekmez" dedi.

 

 

Independent Türkçe