Karamollaoğlu: Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana
Temel Karamollaoğlu'ndan iktidara yoksullaşma eleştirisi: Küçük azınlık çok yemekten, israftan, hazımsızlıktan; büyük çoğunluk açlıktan, yarın kaygısından, ekmek kavgasından uyuyamıyor.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında iktidarın ekonomi politikalarını Aşık Mahsuni Şerif'in dizeleri ile eleştirdi. "Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana" diyen Karamollaoğlu'nun açıklamalarından başlıklar şöyle:
HAKARET ETMEDEN KONUŞABİLMELİYİZ: Bugün İslam ülkeleri birbirleri ile çatışma ve kaosun kıskacına sürüklenmiş bulunmaktadır. Dünyada açlık almış başını gidiyor. Günde 25 000 yılda ise 10 milyon insan açlıktan ölüyor. Bizler, her şeyden önce, böyle bir sorumluluğumuz olduğunu idrak etmeliyiz ki yaşanan sıkıntılara çözüm bulabilelim. Çözüm bulmak tefekkürle ilgili! Ancak çözüm arayacağımıza yanlışları savunma yoluna girersek o zaman bu problemlerin üstesinden gelmemiz kesinlikle mümkün olmaz. Peki, nedir çözüm? Öncelikli olarak; birbirimize hakaret etmeden, rencide etmeden bir masa etrafında bir araya gelmektir. Biz insanız konuşmak bizim en temel özelliğimiz. Dertleri paylama, çözüm üretme birbirimize tavsiyede bulunma… Ama ne yazık ki bunu yıllardır çözemiyoruz üstesinden gelemiyoruz. Ülkemizde toplumsal kamplaşma ve kutuplaşmayı ortadan kaldırmak, İslam alemi olarak da bir araya gelebilmektir. Her seferinde tekrar tekrar söylüyoruz dilimizde tüy bitti; İslam alemi hiç bu kadar kamplaşmamış bir biri ile kavgalı hale gelmemişti. İşte Irak, Suriye, Filistin… İslam alemi olarak bir araya gelmeden bu problemleri çözmemiz mümkün değil. Bu sebeple Ramazan Ayı’nın buna vesile olmasını temenni ediyorum, ülkemizde artan kamplaşma ve kutuplaşma ortamının ortadan kaldırılarak kardeşlik ikliminin tesis edilmesini temenni ediyoruz.
RAMAZANDA GEÇİM MESELESİNİ KONUŞALIM: Başlangıçta belirttim Ramazan ayı dertlerimizi paylaşma ayıdır. Birbirimizin dertleri ile dertlenme ayıdır. Mağdurun halini anlayıp onu telafi edebilmek için bir çaba içine girme ayıdır. Burada da önümüze ister istemez geçim meselesi çıkıyor. Toplumun az bir kesimi istisna olmakla beraber toplumun büyük kısmı geçim sıkıntısı çekmektedir. Biz Ramazan ayını bu problemlerimizin konuşulduğu bir ay olarak görmek istiyoruz. Marketlerde ve pazarlarda yaşanan zamlara baktığımız zaman bu Ramazan kurulan iftar sofralarının bedeli maalesef hepimiz için öncekilerden çok ağır olacak. Israrla bu konunun üzerinde duruyoruz, çünkü biz milletimizin derdini, sıkıntısını açık bir şekilde görüyoruz. Her ne kadar rakamlar aksini iddia etse de durum ortada; milletimiz geçinemiyor. Ramazan bir anlamda tefekkür ayıdır. Umarız iktidardaki arkadaşlarımız da milletimizin durumunu bir tefekkür etme fırsatı bulur bu vesileyle… Bakınız; TÜİK verilerine göre 2021 yılı Şubat Ayı İşsizlik oranı 0,7 puanlık artışla yüzde 13,4 seviyesinde gerçekleşti. İşsiz sayısı ise bir önceki aya göre 250 bin kişi artarak 4 milyon 236 bin kişi oldu. İktidar algı için oynadığı rakamlarda bile artan işsizliği gizleyemiyor. Tabi gerçek rakamlar çok daha fecaat bir tablo ortaya koymakta.
EMEKLİYE 1550 LİRA İKRAMİYE VERİLSİN: Bildiğiniz üzere emeklilerimize 2018 yılından bu yana bayramlarda 1000 lira ikramiye verilmektedir. Bu ikramiyeye ne yazık ki enflasyonun hızla arttığı ve paramızın değer kaybettiği 3 yıllık süreç içerisinde herhangi bir zam yapılmamıştır. Biz bu sene Covid 19’un getirdiği sıkıntıları da dikkate alarak emeklilerimize yönelik en az yüzde 50 zamla mümkünse 1550 lira gibi bir rakamla ikramiye verilmesini öneriyoruz. Büyük bir rakam değil emekliler için emin olun böyle bir ikramiye emeklilerimizi tahminlerin ötesinde memnun edecektir. Biz bu teklifimizin iktidar tarafından dikkate alınmasını arzu ediyoruz. Hal böyleyken iktidar ne yapıyor? Çok değil kısa bir zaman önce yoksulluk diye bir problemimiz yok diyen iktidar, şimdi yoksullara ücretsiz soğan-patates dağıtacağını duyuruyor. Biz bunu memnuniyetle karşıladık.
PLANSIZLIĞIN BOYUTU GÖRÜLDÜ: Ama bu bizim plansızlığımızın da ne kadar büyük boyutlarda olduğunu ortaya koydu. Nasıl olacak ki üretimle tüketim birbirini karşılayacak? Soğan patates dağıtımı çok büyük bir iş değil! Darda kalan çiftçimizin de imdadına yetişti tenceresi kaynamayan garibana da çare oldu. Bundan dolayı iktidara teşekkür ederiz ama bilmeliler ki sadece patates soğanla milletimizin ihtiyacı karşılanamaz. Bizim esas sıkıntımız şu; Türkiye’de küçük bir azınlık çok yemekten, israftan, hazımsızlıktan uyuyamazken; büyük bir çoğunluk ise açlıktan, yarın kaygısından, ekmek kavgasından uyuyamıyor. Düşünmeye davet ediyorum, lütfen! Cenab-ı Hakkın size bahşettiği bu nimeti değerlendirin; aklı, fikri, düşünceyi… 19 yıl iktidarda bulunan arkadaşların çıkıp da şimdi meseleleri düzelteceğiz demeleri aslında bir gerçeği itiraf etmektedir. Ne diyordu Aşık Mahsuni Şerif: Yoksulun sırtından doyan doyana / Bunu gören yürek nasıl dayana? / Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana / Bilmem söylesem mi, söylemesem mi?