Kılıçdaroğlu: Cumhur İttifakı'nın üçüncü ortağı mafyadır
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun gündeminde Sedat Peker'in iddiaları da vardı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis grup toplantısında partililere hitap etti.
 
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun programı uygun olmadığı için İnebolu'nun 9 Haziran olan "Şeref ve Kahramanlık Günü" programının 8 Haziran'a alınmasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Kastamonu'nun önemli bri tarihinde Bakan size değil de Kastamonu'yu bakana uyduruyorlarsa heralde sizin de sandıkta söyleyecek bir sözünün olacaktır" diye konuştu.
 
Kılıçdaroğlu, hayatını kaybeden müzik yapımcısı Hasan Saltık'a da rahmet diledi. CHP lideri, Saltık'ın Kültür Bakanlığı'nın yapamadığını yaparak Anadolu'nun önemli kültür ürünü olan türkileri derledğini söyledi.
 
"Türkiye'yi bu bataklıktan biz çıkaracağız"
 
Anadolu'da gezdiği her yerde aşta çiftçiler olmak üzere vatandaşların şikayetlerini dinlediğini belierten Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi bu bataklıktan biz çıkaracağız, herkes bundan emin olsun. Hangi partiden olursa olsun, her partinin seçmeni gözünü bize dikmiş durumda. Türkiye'yi bu bataktan nasıl çıkaracaklar diye. Çıkaracağız. Farklı siyasi görüşlerden olan insanlar bir araya gelerek konuşabilmeli bizim topraklarımızda. Düşmanlık olmamalı. Bu bataktan Türkiye'yi çıkaracağız" dye konuştu.
 
"Bırak rektör olmayı, o üniversitede ders verecek kapasiteye sahip değilsin"
 
Boğaziçi Üniversitesi olarak atanması günlerdir öğrenci ve akademisyenler tarafından protesto edilen Prof. Dr. Melih Bulu'ya seslenen Kemal Kılıçdaroğlu, "Sen o üniversiteye bırak rektör olmayı, o üniversitede ders verecek kapasiteye sahip değilsin . Orada hoca bile olamazsın. Sende onuır varsa istifa et. İstifa etmek bir erdemdir" dedi.
 
Kılıçdaoğlu, Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'nde bazı hocaların görevine son vermesine tepki göstererek, "Bir rektör bilime düşman olur mu?" diye sordu.
 
CHP lideri, "Boğaziçili çocuklara söylüyorum; güzel günler göreceğiz, güzel günler yakındır" dedi.
 
HDP'ye açılan yeni kapatma davası: Demokrasiyi yok ediyorsunuz
 
HDP hakkında açılan ikinci kapatma davasına değien Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
 
"Demokrasinin varolduğu ülkede bir partiyi kapatamazsınız. Şiddet, baskı uyguluyorsa kapatın. Partinin yöneticileri silah alıp ortalıkta dolaşıyorsa kapatın. Ama savcı siyasi otoritenin talimatıyla harekete geçiyorsa orada demokrasi yok demektir. Demokrasiyi yok ediyorsunuz. Vatandaş sandıkta istediği partiye oy verir. Parti kapatmaya yönelik her eylemi ya da partilerin seçimlere katılmasını engellemeye yönelik hiçbir hareketi doğru bulmuyoruz"
 
Bugüne kadar kapatılan pek çok parti olduğunu ve sonuç alınamadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Düşünceyi ifadeden korkmayacaksınız. Bunu yaptığınıuz zaman bu lkeye gerçek anlamad demokrasiyi getirmiş olursunuz" dedi.
 
Kılıçdaroğlu, kapatma davasının talimatla açıldığını belirterek, "Parti kapatmaya yönelik, ya da seçime katılmalarını engellemeye yönelik hiçbir girişimi doğru bulmuyoruz" diye konuştu.
 
"Görevden el çektirilen başkanları da savundum"
 
Milli iradeye saygı duyulması gerektiğini kaydeden ve bunu sadece HDP için istemediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı zorla istifa ettirildiğinde çıkıp haklarını savundum. Bursa ve Balıkesir belediye başkanlarının da hakkını savundum. Bunlar iktidar partisindendi. Hatta biri kameralar karşısında zorla el çektirildiğni kameralar karşısında gözyaşları içinde açıkladı. Ben onların da hakkını savundum. Çünkü ben inançlı bir insanım. Bana göre haksızlıklar karşısında düşen dilsiz şeytandır" dedi.
 
"Cumhur İttifakı'nın üçüncü ortağı mafyadır"
 
Son günlerde ortaya atılan bazı iddialar için "lağım borusu patladı" dediğini hatırlatan CHP lideri, "Meğer çukurun içinde bunlar. Koku bütün Türkiye'yi sardı ama Saray hissetmiyor. Türkiye'yi temelden sarsan bir sürü açıklamalar var Saray'dan bir cümle bile yok" dedi.
 
AK Parti ve MHP'lilere seslenen Kılıçdaroğlu, "Bu lağım çukuru bu kadar kokuyu dünyaya yaymışken, neden kimse konuşmuyor? Bn konuşunca 24 saat geçmeden harekete geçen savcılar neden harekete geçmiyor? Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devleti olmaktan çıkmıştır. Yargı asla ve asla tarafsız ve bağımsız değildir. Talimatla iş yapan bir yargı vardır. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti devletinde hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Her sabah, sabahın köründe kapınız kırılabilir ve içeri polisler girebilir. Çocuğunuza da, eşinize de, akrabanıza da silah dayatılabilir. Yeri geldiğinde öldürülebilir. Nerde yaşıyoruz? Yer altı dünyasının önemli bir aktörü açıklamalar yapıyor. Gazeteler, televizyonlar tartışıyor. İktidar sahibinden tık yok. İktidar sahipleri ve mafya ortak devleti yönetiyorlar. Cumhur İttifakı'nın üçüncü ortağı mafyadır" diye konuştu.
 
İktidarın, yaşanan gelişmeleri, "Dış güçlerin oyunu" diye açıklamaya çalıştığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Dış güçler bunu yapıyorsa 19 yıldır sen iktidarda değil miydin? Türkiye'yi 19 yılın sonunda dış güçlerin oyuncağı haline sen getirmedin mi o zaman" şeklinde konuştu.
 
"İçişleri Bakanı, Şentop'un mektubuna asla cevbap vermez"
 
TBMM Başkanı Mustafa Şentop hakkında "Sedat Peker'den 10 bin dolar maaş alan siyasetçi" konusunda bir önceki grup toplantısında çok ağır konuştuğunu söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Çünkü konuşması lazımdı. Sonunda konuştu. Mektup gönderdim, siyasetçinin ismini istiyorum dedi. Gönderecek mi İçişleri Bakanı? Asla göndermez. Cevap vermiyorum sana, istediği kadar yaz diyecek. Sayın başkana mektup yazdığı için teşekkür ederim ama takipçisi olmaz lazım. O açıklamıyorsa Erdoğan'a gitmesi lazım. Tayin ettiğin adamı bir çağır, bir sor. 'Biz dünyaya rezil olduk' de. Rezaleti ortadan kaldır bari" dedi.
 
"Korkudan Almanya'ya gidemiyor"
 
Mafyadan para alan siyasetçinin kimliği hakkında, "Biz biliyoruz aslında herkes biliyor" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, "O kişide acaba yüz var mı, ahlak var mı? Kirliliğe bulaşmış insanlar, kirli gezmekten hoşlanırlar. O kişi Almanya'ya bile gidemiyor, öyle diyorlar" şeklinde konuştu.
 
Bir hükümeti düşürecek kadar onlarca olayın ortaya konduğu halde kimseden ses çıkmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Yüzünüz hangi astardan, hangi deriden? Rüşvet alan siyasetçilerden söz ediliyor, tık yok. Uyuşturucu kaçakçılığı yapanlar var bu da söyleniyor. Hiçbir savcı korkudan soruşturma açamıyor. Nasıl bir devlet, nasıl bir anlayış?" diye sordu.
 
"Bu memlekette huzur kaldı mı?"
 
Anayasanın ikinci maddesinin, “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir” şeklinde olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu,  "Bu maddenin değiştirilmesi bile teklif edilemez diyor. Bu madde referandum ile kabul edildi ve anayasada yerini aldı. Şimdi her vatandaşa soruyorum. Bu memlekette huzur kaldı mı? Anayasa, toplumun huzuru diyor. En baştaki adam bir konuşuyor, millete hakaretler. Nerede toplumun huzuru?" diye sordu.
 
"O makam, hırsızlara bir şey demedi"
 
Cumhuraşkanı Erdoğan'ın dondurma yemeğe gittiği bir dondurmacıda bacak bacak üstüne atan bri genç kızın korumalar tarafından uyarılmasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Sebebini soruyorlar 'makama saygısızlık olmasın' cevabı veriliyor. O makam, hırsızlara bir şey demedi, yolsuzluk yapanlara bir şey demedi, mafyaya bir şey demedi, kendisine bir başka devletin lideri 'aptal' dedi ona da bir şey demedi. Bir kızcağızın ayak ayak üstüne atmasından mı rahatsız oluyorsun? Kişiler zorla saygı sahibi olamazlar. Saygı farklı bir şeydir" diye konuştu.
 
CHP lideri, "Faili meçhulleri araştırmadılar. Erdoğan söz vermişti bulacağım diye. Gidip başında Fatiha okuyacaksınız demişti Cumartesi Annelerine. Jopladılar, yerlerde sürüklediler yaşlı insanlar. Nerede insan hakları?" dedi.
 
"Atatrürk'e hakareti meşrulaştırdılar"
 
Artık milli bayramların kutlanamaz hale getirildiğini ve Atatürk anıtına çelenk konulmasına bile izin verilmediğiinği belirterek Ayasofya imamının Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki sözlerine tepki gösteren ve bu konuda iktidarı suçlayan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Atatürk'e hakareti meşrulaştılar. Türkiye Barolar Birliği, Danıştay'da bir konuşma yapıyor. Uzattı diye Erdoğan kullandığı bazı cümlelerden rahatsızlık duydu, salonu terk etti. Aynı Erdoğan, Ayasofya'da Atatürk'e hakaret edilirken, huşu içinde dinliyordu" dedi.
 
 
 
Independent Türkçe

Diğer Yazılarımız