Kılıçdaroğlu’ndan İmamoğlu’na: İnandığın yolda devam et
Ataköy-İkitelli Olimpiyat metro hattının, Bahariye ve Masko İstasyonlarının açılışında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, "Biliyorum bunu yaptığınızda, yine diyecekler, ‘Vay elini arkaya attın; soruşturma. Vay efendim şunu yaptın; soruşturma. Vay efendim neden şu kadar gün bedava yaptın’ yine soruşturma olacak. Bunların hepsi, vız gelir tırıs gider; inandığın yolda devam et Sayın Başkan" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB); tamamlandığında Bakırköy, Bahçelievler, Bağcılar, Küçükçekmece ve Başakşehir ilçelerinden geçecek, 12 duraklı Ataköy-İkitelli Olimpiyat metro hattının, 2 istasyonluk bölümünü hizmete açtı. Hattın, Bahariye ve Masko İstasyonları'nın açılışı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaptı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ev sahipliğinde gerçekleştirilen açılış töreninde CHP’li milletvekilleri il başkanı, meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri de yer aldı. Çevrede bulunan binaların balkonlarında ve pencerelerinde biriken vatandaşlar, Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu'na alkışlarla destek verdi.
KILIÇDAROĞLU: HER GÖRÜŞE SAYGILIYIZ
Törende konuşan Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve ekibinin günün 24 saati İstanbullulara hizmet verdiğini vurguladı. “Benim bir mail adresim var. Oraya vatandaşlar, zaman zaman mesaj gönderirler” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
İŞÇİDEN KILIÇDAROĞLU’NA: BİZİ ZORLA BİR YERE GÖTÜRMEDİNİZ
“Kimisi ‘belediye başkanları çok iyi çalışıyor' der, kimisi belediye başkanından şikayet eder. Yani vatandaşlar, şöyle veya böyle mesajlarını bir şekliyle iletirler. Bir sabah yine çalışma masamdaki interneti açtım; gelen mesajlara bakıyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden bir işçi arkadaşımızın gönderdiği 5-6 satırlık bir mesaj. Yine bir açılışa gelmiştik buraya; şunu söylüyor: ‘Açılış yaptınız, fakat bizi topluca bir açılış meydanına götürmediniz. İsteyen gelir, isteyen gelmez' diye bir mesaj çıktı ortaya. Gerçekten çok şaşırdık. Dolayısıyla böyle bir tablo ortaya çıktığı için de son derece mutluyuz. Bizi zorla bir yerlere götürmediniz.'”
“DOKULARIMIZDA KUVAY-İ MİLLİYE’NİN RUHU VAR”
“Kişilere zorla bir şeyi dikte ettirmek, asla ve asla kabul edilemez” diyen Kılıçdaroğlu, “Hizmet mi veriyor; göreceksiniz. Düzgün mü çalışıyor; göreceksiniz. Emek mi harcıyor; göreceksiniz. Sizin, yani çalışanların hakkını mı savunuyor; göreceksiniz. Koskoca hükümet, asgari ücreti 2 bin 890 lira yaparken, Cumhuriyet Halk Partili belediyelerde asgari ücret en az 3 bin 100 lira ise göreceksiniz. Demek ki Cumhuriyet Halk Partili belediyeler, bütün baskılara rağmen halka hizmet veriyorlar. Dolayısıyla Sayın Başkan da bütün baskılara rağmen, İstanbullulara hizmet veriyor. Zaman zaman önüne engeller çıkarılıyor; görüyoruz. Tehdit ediliyor; görüyoruz. Yargı aracılığıyla tehdit ediliyor; onu da görüyoruz. Denetim aracılığıyla tehdit ediliyor; onu da görüyoruz. Ama bunlar bizi yıldırır mı? Asla yıldıramaz. Çünkü bizim dokularımız da Kuvay-i Milliye’nin ruhu vardır. Biz böyle gideriz, böyle yürürüz” ifadelerini kullandı.
“DÜNYADA 10 METRO HATTI YAPIMINI ÜSTLENEN BAŞKA BİR BELEDİYE YOK”
İBB'nin hizmetlerinden örnekler veren Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satır başları şöyle oldu:
Aynı anda 10 metro hattının yapımını üstlenen dünyada başka bir büyükşehir belediyesi yok. Büyük bir metropol, güçlü bir metropol. Kaynak yetersizliğine rağmen veya azlığına rağmen, 10 metro inşaatını aynı anda sürdüren dünyadaki tek metropol.
*Aynı anda 10 metro hattını yapacaksınız, bunun masraflarını karşılayacaksınız; aynı anda 1 milyon 600 bin haneye sosyal yardım götüreceksiniz. Bunun maliyeti de 1 milyar 200 milyon lira. Ne diyorlardı?
*‘Sakın ha CHP’li belediyeler oy vermeyin.' Niçin? ‘Gelirlerse sosyal yardımları keserler.' Ne oldu? Tam tersi oldu. Bizim insani duygularımızı bilmiyorlardı ve istismar ediyorlardı. Bu tablo tersyüz edildi, tuzla buz oldu.
ÖĞRENCİLERE BURS
*Sadece 1 milyon 600 bin kişiye sosyal yardım mı yapılıyor? Hayır; 63 bin 186 öğrenciye de burs veriliyor. Yıllar yılı ne propagandası yaptılar? ‘Efendim, öğrencilere burs verilecekti de CHP Anayasa Mahkemesi’ne götürdü. Belediyelerin burs vermesini engelledi.'
*Hayır efendim, belediyeler isterlerse yapabilirler. Nitekim yapıyorlar. (Başkan, bu konuda da bir soruşturma geçirebilirsin.) Sadece burs değil; 10 milyon metrekarelik yeşil alan yaratıldı. İstanbul’un en çok ihtiyaç duyduğu, yeşil alan. Bu güzel kentte, bu görkemli kentte yeterince yeşil alan yoktu.
Yeşil alanların tamamını neredeyse beton ormanına döndürdüler. Ama Başkan'ımız kararlı. Bu güzel kentin güzel insanlarına, yeşil alanlar yakışırdı. Bir kentin güzelliği, yeşili ile ortaya çıkar. Ayrıca, 4 milyon metrekarelik alanı da -yeşil alan dışında başka amaçlar için ayrılmışlardı- yeşil alanlara kattı. Bu da olağanüstü güzel bir olay.
“İSRAFA VE SAVURGANLIĞA ‘DUR' DENMESİ ÖNEMLİDİR”
*İsrafa ve savurganlığa ‘dur' denmesi, çok ama çok önemlidir. ‘İnançlarımızda israf haramdır' diyoruz. Ama israf batağı içindeler. Bütün bunlar yapılırken, 4 milyar 200 milyon liralık tasarruf yaptı İBB Başkanı'mız.
*Yapmayabilirdi, aynı israfa devam edebilirdi. Ama ‘Hayır' dedi. ‘Benim İstanbullara bir borcum var, Kul hakkı yemem, kul hakkı yedirmem' dedi. Bu tasarrufu yapıyor ki, 10 metro inşaatını aynı zamanda sürdürüyor.
“HİÇ KİMSENİN İNANCIYLA UĞRAŞMIYORUZ”
*Ayrıca bir şey daha yapıyoruz: Hiç kimsenin kimliğiyle, inancıyla, yaşam tarzıyla uğraşmıyoruz. ‘Efendim, bize oy veren mahallelere daha fazla hizmet götürelim, oy vermeyen yerleri cezalandıralım.'
Eski anlayış bu anlayış. Bu anlayışı da yerle bir ettik. Oy versin, vermesin; madem İstanbul'da yaşıyor, herkese eşit hizmet götürülecek. Ama yoksul mahallelerde pozitif ayrımcılık yapacağız. Onlar, kentin sağladığı bütün imkanlardan yararlanmak durumundalar.
“İNANDIĞIN YOLDA DEVAM ET”
*Sayın Başkan, sizi ve ekibinizi yürekten kutluyorum. Sizden bir isteğim var: Bu hattı da yine belli bir süre, -10 gün mü olur, 15 gün mü olur, 1 hafta mı olur- ücretsiz yaparsanız, vatandaşın da ayağı alışmış olur. Bunu yaparsanız, çok mutlu olurum. Biliyorum bunu yaptığınızda, yine diyecekler, ‘Vay elini arkaya attın; soruşturma.
*Vay efendim şunu yaptın; soruşturma. Vay efendim neden şu kadar gün bedava yaptın; yine soruşturma olacak. Bunların hepsi, vız gelir tırıs gider.
*İnandığın yolda devam et Sayın Başkan, inandığın yolda devam et. Ölçümüz nedir? Ölçümüz şudur arkadaşlar: Boğazdan aşağı haram lokma inmeyecek; bitti. Temel ölçümüz budur. Gerisinin hiçbir önemi yok.
ANAYASA AÇIKLAMASI
Yeni anayasayla ilgili açıklamada bulunan Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı;
*Anayasa değişiklikleri sıradan değişiklikler değildir. Anayasa değişiklikleri için önce uygun ortam olması lazım. Sivil darbe dönemlerinde, askeri darbe dönemlerinde anayasalar yapılmaz. Zaten o dönemlerde anayasalar yapıldığı için Türkiye bu haldedir. Anayasaların yapılmasındaki iklim toplumsal uzlaşmaya bağlıdır.
*Kimsenin kimseyi suçlamadığı ama her düşüncenin özgürce ifade edildiği bir ortamda anayasa hazırlanır. Bir sivil darbe döneminde ‘gelin anayasayı yapalım, biz oturduk beraber yaptık, siz de gelin bize destek verin.’ Hangi desteği kadeşim? Hangi desteği? Arzumuz nedir? Türkiye'nin normalleşmesi lazım.
*Türkiye'nin huzura kavuşması lazım. Türkiye'nin kavga ortamından süratle çıkması lazım. Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı makamında oturan zatın siyasi parti liderlerini tehdit etmemesi lazım. Tehdidin olduğu bir yerde anayasa mı yapılır?
*Benim gibi düşünmeyen insanın ağzına bant çekip veya yargı aracılığıyla tehdit edip veya hapishanelere atıp, gözaltına alıp tutuklayıp bütün bunlar olurken ‘beyler gelin bir anayasa yapalım' hangi anayasa? Kimin anayasası? Parlamento vesayet altındayken anayasa mı yapılır? İki partinin vesayeti altında parlamento.
İMAMOĞLU: DENETLENMEYE AÇIĞIZ
İBB Başkanı İmamoğlu da İstanbul'un çözüme muhtaç birçok sorunu olduğunu vurguladı ve denetlenebilir olmanın kendileri için önemine dikkat çekti. İBB Meclisi'nin son toplantısında ele alınan faaliyet raporu sürecinin önemine değinen İmamoğlu, “Son faaliyet raporunda da gördük ki, başta Millet İttifakı'nın her iki grubu, grup başkan vekillerinden meclis üyelerine varıncaya kadar, son derece konsantre, işleri tetkik eden, bir nevi denetleyen, gerekirse hatayı, kusuru bir şekilde bize ulaştıran, bu anlamda siyasi kurumların, aynen Genel Başkan'ımızın ifade ettiği gibi, yerel yönetimlerin kendi işine baktığı, siyasetin de yerel yönetimlerin işlerini denetleyen ve sorgulayan anlayışıyla kurumsal bütünlük içerisinde muhteşem bir ahengi gözümüzün önüne sermiştir” dedi.
“16 MİLYONUN HAYATINI KOLAYLAŞTIRMAK AMACINDAYIZ”
İBB olarak, 16 milyonun hayatını kolaylaştırmak, yaşam kalitesini yükseltmek amacında olduklarına vurgu yapan İmamoğlu, “Daha önce seçim döneminde, İstanbullara, aynen şunu söylemiştim: ‘İstanbul’a daha düşük maliyetle, daha kısa sürede, çok daha fazla metro kazandıracağız' demiştim. Böyle vaat etmiştik. Sadece iki yıl içerisinde işine odaklanan 4 yılda yapılanın 2,5 katına yakın bir performansı, sadece iki yılda ortaya koyarak işin bitirilmesine, işin yapılmasına odaklanan bir yönetim olmanın karşılığını yaşıyoruz bugün” diye konuştu.
METRO HATLARIYLA İLGİLİ BİLGİLER PAYLAŞTI
“Haziran 2019’da devraldığımızda toplam metro hattı, 233 kilometreydi. Şu an itibariyle 260 kilometre ulaştık.” diyen İmamoğlu, şu bilgileri paylaştı:
*2019-2024 arasında, 103 kilometre metro inşa edeceğiz. 25 yılda yapılan metronun neredeyse yarısını, biz, sadece 5 yılda, İstanbul’a hediye edeceğiz. 1994-2019 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin performansı, yıllık 5 kilometreydi. Biz ise bunu, tam 4 katına, yani 20 kilometrenin üstüne çıkartacağız.
*2 yılda açılışını yaptığımız metrolarımız var. Daha da hızlanacağız. Bizden önce ihalesi yapılmış 12 raylı sistem vardı. Ne yazık ki, bu raylı sistemlerin tam 10 adedi durmuştu. 2 yıldır duruyordu. Öyle teslim aldık. Nasıl bitireceğini bilmeyen oradaki yüklenicilerin durumlarını, ilk geldiğimiz günlerde yaşadık.
*İhale şöyle yapıldı: Finansı yok, bazılarının projesi yok. Projesi olmayan ihale olur mu? Oldu. Tabiri caizse; ne devlet ciddiyeti, ne ihale şeffaflığı ne de vatandaşın bütçesini önceliğine alan bir süreçti bu.
*Akılcı bir projecilik yoktu. İş başına geldikten sonra 6 aydan daha uzun bir süreyi bu projeleri, İstanbul halkının haklarını, hukuksal durumunu, finansal imkânlarını araştırdık. 6 ay bununla uğraştık. Ardından öz kaynaklarımızı, temin ettiğimiz kredileri, tahvil ihracımızdan elde ettiğimiz fonları kullanarak hızla inşaatlarımıza başladık.