Kılıçdaroğlu: Sonbaharda seçim olabilir
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Seçim sonbaharda olabilir. Devlet böyle mi yönetilir? Seçime gitmek zorundalar" ifadelerini kullandı.
FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat Programı'na konuk olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Merkez Bankası (MB) Başkanı Naci Ağbal'ın görevden alınmasının ardından dolarda yaşanan yükselişten bir kesimin yüksek kar elde ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, 128 milyar dolar rezervinin de aynı şekilde satıldığını söyledi. Pandemide kısıtlamalara uymadığı gerekçesiyle son 3 ayda 254 bin kişiye ceza kesildiğini belirten Kılıçdaroğlu, iktidara geldiğinde bu cezaları vatandaşa geri ödeyeceğini açıkladı. Erken seçim konusunda da 2021 Sonbaharını işaret eden Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
“254 BİN KİŞİYE KESİLEN CEZALARIN TAMAMINI ÖDEYECEĞİZ”
“Sokaktaki, kahvedeki insana ceza kestiler arabadaki insana ceza kestiler. Son 3 ayda kesilen ceza miktarı 254 bin 317 kişiye ceza kesilmiş pandemi kurallarına uymadığı için. Peki bu insanlara ne yapacaksınız? Halka söylediklerini kendileri yapmıyor. Vatandaş bunları görüyor. Halkın desteği ile iktidara geleceğiz ve o zaman 254 bin kişiye kesilen bu cezanın tamamını faizliyle beraber iade edeceğiz. AKP Kongreleri yerine keşke bizim de kongrelerimizin görüntülerini verseydiler. İnsana değer vermiyorlar. Hadi bana değer vermiyorsun. Kendi seçmenine değer ver. İnşallah bu insanların hepsi aşı olmuştur. Çocuklar var. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yönetiyor asıl şaşırtıcı olan bu. 3 ayda 254 bin kişiye ceza kesilmişti pandemi nedeniyle. Pandemi dönemi içinde bu tablo varsa, bu genel kongrelerini yaptılarsa, lebalep kongre yapılıyorsa vatandaşın ne günahı var? Ben de vatandaşa kesilen corona cezalarını geri ödeyeceğim. Ödemişse hepsini geri iade edeceğim.”
450 MİLYON DOLARI KİM ALDI?
“En büyük voleyi vuranlar dolarcılar ve tefeciler. Faiz dolar artınca da düşünce de bunlar kazanıyor. Yani bu işin mağdurları sizsiniz, benim, esnaf toplumun her kesimi bu durumdan zarar ediyor ama bir avuç insan buradan kar elde ediyor. Naci Ağbal görevden alındı, dolar nerelerden nereye geldi. 450 milyon dolar para el değiştirdi. Birileri 7.2'den dolar aldı 8'den sattı. Aradaki milyonları kim vurdu? Açıklamıyorlar. Bu manipülasyondur. Daha önce 128 milyar dolar da aynı şekilde satıldı. Merkez Bankası parayı satarken kuruluşlar ihaleye giriyor. MB bunu kendi sayfasında yayınlıyor şu kadar doları sattım diye 128 milyar doları kime kaçtan sattın açıklamadı. Doğrudan doğruya birilerine kaynak aktarılıyor. Bir günde 450 milyon doları Cuma günü kim aldı?”
“HAYATIMDA DUYDUĞUM EN BÜYÜK PALAVRA”
“Açıklasın biz de bilelim 128 milyar doları kim aldı? 450 milyon doları bir gecede kim aldı? Ali Babacan'ın söylediğine göre Merkez Bankası Başkanı Ağbal bu soruyu sorunca görevden alındı. Bay Kemal sana soru soruyor. 450 milyon doları kim aldı? SWAP'ları düştüğümüzde, yani başkasının dolarını düştüğümüzde Merkez Bankası’nın eksi bakiyesi var. Merkez Bankası’nın bu durumunu herkes biliyor. 450 milyon doları kim aldı açıkla kim aldı kaça aldı kaça sattı. Şimdi, ‘128 milyar dolar var' diyor ‘Merkez Bankası'nda' diyor hayatımda duyduğum en büyük palavra.”
“ESNAF ÇİFTÇİ BIRAK ELİNİ GÖVDESİNİ TAŞIN ALTINA KOYDU”
“Daha önce yaptıkları mitinglerden dolayı, Karadeniz baştan sona kıpkırmızı oldu. Bu tabloyla Türkiye'nin tamamını kırmızıya dönüştürecekler öyle anlaşılıyor. ‘Herkes elini taşın altına koysun' ya zaten esnaf çiftçi bırak elini gövdesini taşın altına koydu. Adamın dayanak gücü kalmamış zaten. İntihar eden oldu. Geçen gün kahveci intihar etti. Aradım ailesiyle konuştum. Borcunu ödeyememiş onuruna yedirememiş intihar etmiş. Saraydan halk görülmüyor. Erdoğan ne söylüyorsa bilin ki aksi olacak. 5 farklı yerden maaş alanlar var.”
KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ
“Kabine değişikliğiyle ilgili bu saatten sonra ne yaparlarsa yapsınlar. Hiç kimse bunların kongreleriyle ilgilenmedi. Ali gelmiş Veli gelmiş bakan olmuş bu bakanların işlevi var mı? Hepsi ne diye başlıyor cümleye. ‘Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla.' Peki sen nesin? Bunlar bakan değil, atanan devlet memurları bunlar. Cumhurbaşkanı talimat veriyor gereğini yapıyor. Tek adam hükümeti var kabine dediğiniz. Her şeye bir kişi karar veriyor.”
ERKEN SEÇİM: SONBAHAR'DA
İsmail Küçükkaya'nın, “Belki seçime gittik. Normalde 2023'te ama” sözlerini “sonbaharda” olarak tamamlayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Olabilir tabi, götüremezler. Bakın geçirilen her gün sıradan vatandaşa ağır maliyetler yüklüyor esnafa, çiftçiye. Dolar bu kadar çıktı indi. Allah aşkına bunun maliyetleri ne olacak? Et, ilaç, doğalgaz hepsini dolarla alıyoruz. Bunun neresi yerli ve milli? (Yani bu ekonomik tabloyu taşıyamayacak için bu Sonbahar'da seçim olabilir mi?) Gitmek zorundalar zaten eğer gitmezlerse toplum çok daha ağır maliyetler ödeyecek. Yönetemiyorlar, yönetme kapasiteleri yok. Tamamen dağılmış vaziyette. Devlet böyle yönetilmez. Merkez Bankası Başkanı’nı atıyorsun, iki gün sonra görevden alıyorsun. Bütün dünya ayağa kalktı ‘Ne oluyor Türkiye'de?' diye. Ne oluyor Türkiye'de? Niye aldın? Faizi indireni de kaldıranı da görevden alıyor. Madem öyle sıfırla faizleri.”
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDEN KALDIRILDI?
“Oy alabilmek için oy hesabıyla yapılmış bir şey bu. Ne yaparsan yap senin yolun görüldü sen gidiyorsun. Bu insanlar senden bıktı. İlk seçimde gidicisin.”
MONTRÖ’DEN DE ÇIKABİLİR Mİ?
Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un, “Cumhurbaşkanı isterse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden de, Montrö Sözleşmesi'nden de çıkabilir buna yetkisi var” sözlerini değerlendiren Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Çıkarbilir doğru, yetkisi var yanlış. Çıkabilir ne olacak, ‘ben çıktım' diyor. Akıl yok zaten bitmiş o devlet yönetimi yok o da bitmiş. Erdoğan şu anda tek bir şeye kenetlenmiş durumda, ‘ben koltuğumu nasıl korurum, burada nasıl kalırım' isterse Türkiye'de yangın çıksın. İşsizlik mi? İsterse 20 milyon olsun ben burada kalayım da ne olursa olsun anlayış bu. O nedenle bir gece yarısı kararıyla ‘Biz Montrö'den çıktık da diyebilir. Benim adım Recep Tayyip Erdoğan değil bundan sonra adımı değiştirdim de diyebilir. Buna yetkisi yok (Montrö'den çıkma) o yetki TBMM'dedir. Şentop'un zaten Meclis'i yönetme diye bir kabiliyeti de yok zaten. Şentop yukarıdan gelen talimatları aşağıya yansıtan aracı kişidir. Kendisi vesayet altındadır. İstediğiniz kişinin dokunulmazlığını kaldırabiliyorsunuz. Sen Montrö'nün ne olduğunu biliyor musunuz? Akıl alacak şey değil.”