Kılıçdaroğlu: Zam, zam, zam eşittir Recep Tayyip Erdoğan!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ülkenin yönetilemediğini belirterek TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

 
İktidarı hedef alarak, “Bir avuç kişi dertsiz ama 84 milyon perişan vaziyette” dedi.
 
Meclis’teki CHP grubunda konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye İstatistik Kurumu’nun duyurduğu yüzde 61,14’lük enflasyon verilerinin doğru olmadığını söyledi. Enflasyon Araştırma Grubu’nun verilerinin gerçeği yansıttığına vurgu yaparak temel tüketim maddelerine gelen zamları sıraladı.
 
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Ben ekonomistim” sözleri karşılığında ‘çakma ekonomist’ ifadesini kullandı ve ekledi: “Zam, zam, zam eşittir Recep Tayyip Erdoğan!”
 
Kılıçdaroğlu CHP grup toplantısında şunları kaydetti:
 
* 84 milyon insanın derdi var. Bir avuç kişi dertsiz ama 84 milyonun derdi var. Herkes perişan vaziyette, ben onların sözcülüğünü yapıyorum. Çözümsüz eleştiri doğru değildir. Çözümü de dile getireceksiniz. Sizin çözümlerinize halk da destek veriyor.
 
* Belediye başkanlarımız bütün engellemelere, baskılara rağmen başarılı görev yapıyorlar. Şikâyet etmeyeceksiniz, engelleri aşıp halka ulaşacaksınız. Bulunduğunuz yerlerde bir çocuk dahi yatağa aç girmeyecek. Herkesin güvencesi o kentin belediye başkanı olacak, valisi, kaymakamı, cumhurbaşkanı, bakanı değil, belediye başkanlarımız olacak.
 
* Saydıklarımda adalet duygusu yok, onlara ulaşamazsınız. Muhtarlarla işbirliğiyle ulaşabilirsiniz. Kara kış fonu dolayısıyla 4 milyon 480 bin 466 aileye yardım edildi, gıda, nakdi, eğitim, kırtasiye, ulaşım, ısınma yardımı… Toplam 3 milyardan fazla yardım yapıldı.
 
 
* Her yerde ceplerim kağıtlarla doluyor. Ya iş istiyorlar ya dertlerini dile getiriyorlar. Manisa’da bir kâğıt verdiler, şöyle diyor: ‘Biz ne şartlarla çocuklarımızı nasıl okuttuğumuzu bir Allah bir de biz biliriz. Ailelerimizin desteğiyle bir öğretmen ailesi olarak 15 yıl Sivas’ın köyünde kız çocuklarımız kimseye boyun eğmesin diye mücadelemizi verdik, atanamadılar. Çok yıprandık, umudumuzu kaybetmek istemiyoruz.’
 
Öğretmen, sağlıkçı ve polislere söz
* Atama bekleyen öğretmenler gibi sağlıkçılar da var. Buradan atama bekleyen öğretmenlere, sağlıkçılara söylüyorum, biraz sabredin, az kaldı, kimseyi aç ve açıkta bırakmayacağız. Herkesin işi ve gücü olacak!
 
* 2021’i sağlık çalışanları yılı belirlemişti hükümet ama sağlıkçıların dünya kadar sorunları var, o sorunları aşacağız. Emekli polisler de aramızda. Hiç merak etmeyin, emniyette, yasadışı talimatları kim verirse devri iktidarımızda onun hesabını verecek. Haklının yanında olun, hukukun, adaletin yanında olun. Bunların gereğini yapın. Angarya işler de sizlere verilmeyecek.
 
* Zam haberleri havuz medyası hariç her yerde var. Ama herkes biliyor ki mutfaklarda, depolarda yangın var. Otobüs şoförleri büyük sıkıntılar yaşıyor.
 
* (Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na açtığı davada CHP liderinin ‘dikkatli konuşması’na hükmedilmesi) Beyefendi üzülmüş, incinmiş; sen beşli çeteye hizmet ediyorsun. Bir daha dava açmazsan namertsin.
 
‘Parayla pulla işim yok’
* Erdoğan, bunlara, ‘Hiçbir banka kredi vermiyorsa ben sana hazineden garanti veriyorum’ diyor. Hazine bunların çiftliği mi? Sen de bunların reisi misin? ‘Ne olur ne olmaz bu Kılıçdaroğlu iktidar olur elimizden hepsini alır. Mahkemelere gider, en iyisi sen bana güvence ver İngiliz mahkemelerine gidelim’ diyorlar. Sen İngiliz mahkemelerine güvence veriyorsun. Ben sana beşli çetenin sponsorluğunu, tahsildarlığını yapıyor dediğim zaman güceniyorsun. Neden? Görevin bu.
 
* ‘Parayı aldık. Garanti var. Sözleşmeleri de imzaladık. Dolar aldık ama ABD’de Almanya’da enflasyon olur buradan da bizi koruyun’ diyor. ‘Tamam, fark vereceğim sana’ diyor. Bana söyler misin be adam dünyada böyle bir ihale var mı? Burası sömürge devlet mi? Hakimlerini, savcılarını devreye koyuyorsun Kılıçdaroğlu’nun sesini nasıl keseriz diye mahkeme, mahkeme dolaşıyorsun. Sen mahkeme, mahkeme dolaşma yiğitsen, erdemliysen dünya kadar televizyonun var çık karşıma, hesapsa hesaplaşalım.
 
* Bir milyon liralık tazminat davası açmışlar beni parayla korkutmaya çalışıyorlar. Benim parayla, pulla işim yok. Paradan korkan sensin, tamah eden sensin. Benim tek derdim var herkes huzur içinde yaşasın.
 
* Erdoğan’a söyleyeyim. Hurma işine girdi, hurmada gümrük vergisi 125. Bari onu Ramazan boyunca sıfırla. Bak onu bile düşünmezler. Her dört hurmadan birisini alıyorsun vatandaşın lokmasından.
 
‘Bu sistem böyle gitmez’
* ‘Hırsız içerden olursa kapı kilit tutmaz’ diye bir laf vardır. Hırsız içeride, kapı da kilit tutmuyor. Devletin bütçesi darmadağın. Bürokrasi darmadağın. Bu sistem böyle gitmez. Bunu demokratik yollarla düzelteceğiz. Bu ülkenin gerçek sahipleri halktır. Sarayda oturan şüreka devletin sahibi değildir. Devleti yönetemiyorlar.
 
* Saraylı kafasıyla devlet yönetilmez. Saray ve şürekası, bir yerden değil 5-6 yerden maaş alanlar. Hakkı olmadığı halde devletin önemli makamlarına getirilenler, beşli çeteler, bunlardan beslenenler, televizyon ekranlarında bir partiliymiş gibi savunan gazeteciler bunlar saraylı kafasını oluşturan bir bütün. Bunların 8 özelliği var.
 
* Çıkarcıdır. Kendi çıkarı için feda etmeyeceği hiçbir şey yoktur. Beşli çetenin tahsildarlığını yapar saraylı kafası. Yolsuzluk yapanları korur. Birisi rüşvet mi aldı arkasında dururlar. Bütün kutsal değerleri kendi çıkarları için kullanırlar. Mal varlıkları en büyük korkularıdır. Trump’ı düşünün ‘Beni kızdırma mal varlığını açıklarım’ dedi. Mal varlığı deyince papaz teslim edildi.
 
* Cinayet Türkiye’de işlendi. MİT görevini yaptı, bunu tespit etti. Siz bütün dünyaya servis ettiniz. Suudi Arabistan’a şimdi teslim olmuş vaziyette. Dosyayı oraya göndereceğiz. Niçin? Cinayet burada işlendi. Bu Türkiye’nin itibarını ayaklar altına almaktır.
 
* Mavi Marmara gemisi Filistin’e gidiyordu. Filistin halkının hukukunu savunacaktı. Bir gece Meclis’e bir karar getirdiler. ‘Tazminat ödemeyiz, özür dilemeyiz’ dediler gittiler teslim oldular. Saraylı kafasından dünya lideri çıkar mı?
 
’50 bin dolarlık çantayla gezilir mi?’
* İkinci özelliği bunları torpilcidir. Memleketin temiz evlatlarının hakkını, hukukunu yerler. Üçüncüsü bunlar görgüsüzdürler. Lükse, şatafata bunlar kadar düşkün kimse yoktur. 13 uçak tutar, devletin itibarı der.
 
* Devletin itibarı kul hakkı yememekle olur. 50 bin dolarlık çantayla gezilir mi? Yatağa aç giren çocuklar var. Dördüncü özellik bunlar kesinlikle temiz değil, bozulmuşlardır. Bütün insani değerlerini kaybetmişlerdir saraylı kafası. Uyuşturucuyla iç içedirler. Pudra şekerini kullanan bir kuşak yetiştirme peşindeler. Uyuşturucu baronlarına da hizmet ediyorlar. Bozulma öyle bir noktaya gelmiştir ki bu ülkenin şehitlerine bile ‘kelle’ diyecek noktaya gelmişlerdir.
 
* Beşinci özelliği bunlar yüzsüzler. 128 milyarı hiç ettiler meydanda geziyorlar. Bir de kitap yazmış, 128 milyar yok ama. ‘Ben tarafsız’ davranacağım diye namusun, şerefin üzerine ant içeceksin ne namusu ne şerefi tamamen unutacaksın ve ortalıkta gezineceksin ‘Ben dünya lideriyim’ diye.
 
‘Kuru ekmek yiyorsanız karnınız toktur’ diyorlar
* Altıncı özelliği bunlar inkarcıdırlar. Bunlara göre bu memlekette parayla satın alınamayacak kimse yoktur. Zamlar olur, dış güçler yaptı. E sen engelle kardeşim. Soğan üreticileri, patates üreticileri ‘terörist’ ilan edildi.
 
* Yedinci özellik Saraylı kafası aynı zamanda yalakadır. 27.5 yıl devlete hizmet ettim. Arkamdan hiç kimse elle tutulur hiçbir şey söylemedi. İftiralara maruz kaldım ama alnımız ak. Siyasete girdiğim gün mal varlığımı kendi internet siteme koydum. Bakınız, Özbekistan’a gidiliyor. Cumhurbaşkanını heyet karşılayacak. Protokolün başında Bilal Erdoğan var. Senin orada ne işin var? Arkasında koca koca adamlar. Makamlarınızdan hiç utanmadınız mı? Böyle bir yalakalık olur mu? Devletin protokolünde bir numaralı yeri aileye veriyorsun. Bunların milletvekilleri televizyona çıkıp kendilerini savunamıyorlar. Bunların yerine paralı gazetecileri çıkarıyorlar. Bunlar da utanmıyorlar.
 
* Sekizinci özellikleri bunlar vicdansız. KHK’lılar için ‘Ağaç kökü yesinler’ dediler. Ekmekten vergi alırlar, kur korumalı mevduat faizinden vergi almazlar. ‘Kuru ekmek yiyorsanız karnınız toktur’ diyorlar.
 
 
 
 

Diğer Yazılarımız