Muhalefette adaylık tartışmasına liste hazırlığı eklendi
Muhalefet kulislerinde cumhurbaşkanlığı için ‘dışarıdan’ bir adayın başarı şansının olmadığı konuşuluyor. CHP’li kaynaklar Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının hem İYİ Parti, hem de HDP’yi rahatlatacağını söylüyor.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ‘en güçlü aday’ olarak öne çıkarken Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş için ‘adayımız’ demesi muhalefetteki adaylık tartışmalarını arttırdı.
Yavaş konu hakkında “Açıklamalar bilgim dışında, görevime devam edeceğim” demişti. Bir diğer öne çıkan isim İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’ysa “Kılıçdaroğlu benim de adayımdır” demişti ama iki isim de denklemden çıkmış değil.
BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre muhalefet kulislerinde aday belirme sürecinde izlenecek stratejiye ilişkin ‘dışarıdan’ bir adayın başarı şansının mümkün olmayacağı belirtiliyor.
Kulislerde adaylık konusunda en güçlü isim görülen Kılıçdaroğlu’nun hesabını ‘seçimi farklı kazanma’ üzerine yaptığı, ‘kazanamayacağını görmesi halinde aday olmayacağı’, iki belediye başkanının adaylığının gündeme gelebileceği belirtiliyor.
Muhalefetin, birden çok aday seçeneği olmasıysa zenginlik olarak görülüyor. Muhalefet partileri içinde cumhurbaşkanı adayının ‘seçim kararı alındıktan sonra açıklanması’ konusunda görüş birliği var. Buna neden olarak da, muhalefetin sadece aday değil, yönetim kadrosunu, anlayışını da ilan ederek, seçime gidilecek olması gösteriliyor.
HDP’nin tutumu
Cumhurbaşkanlığı seçiminde, altılı masada yer almayan HDP’nin tutumu da belirleyici olacak. İYİ Parti’nin mesafeli tutumu nedeniyle, HDP’nin parlamenter sistem masasında yer alması beklenmiyor. Ancak Kılıçdaroğlu’nun aday olması halinde, HDP’nin desteğinin alınabileceği düşünülüyor.
CHP kulislerindeki yorum şöyle: “Kılıçdaroğlu’nun adaylığı hem İYİ Parti, hem de HDP’yi rahatlatır. Genel başkan, bir araya gelemeyenlerin ortak destekleyeceği bir isim olur. HDP bu süreçle ilgili sorunlu değil, sorumlu bir siyaset yürütüyor.”
‘Liste krizi için hazırlık’
Yeni seçim yasası değişikliğine göre ittifakta yer alacak siyasi partilerin milletvekili sayısı, seçim çevrelerinden aldıkları oy oranına göre hesaplanacak. Bu durum, küçük partilerin milletvekili çıkarma olasılığını zayıflattığı için muhalefet partileri, parlamento seçimlerinde en fazla milletvekili çıkarmaya dönük hesaplamalar üzerinde çalışıyor.
Seçeneklerden birisi barajı aşamayacak partilerin CHP ve İYİ Parti listelerinden seçime girmesi. Bu durumda, her iki parti içinde de ‘liste krizi’ yaşanması olası.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Başkanlık Divanı’ndaki değişikliği, kısa süre önce Kılıçdaroğlu’nun Bülent Tezcan’ı Merkez Yönetim Kurulu’na (MYK) alarak parti yönetimini güçlendirmesi, olası krizlere yönelik bir önlem ve ‘yükü paylaşma’ olarak görülüyor.
CHP kulislerinde, İYİ Parti’deki değişiklik, Akşener’in önümüzdeki süreçle ilgili ‘yükü üstlenmeye hazır olduğu’ mesajı olarak yorumlanıyor.
Kılıçdaroğlu’nun da seçime giderken, parti yönetiminde dar kapsamlı değişikliğe gidebileceği, bu kapsamda bir veya yeni iki ismi MYK’ya taşıyabileceği konuşuluyor. MYK’ya yeni girecek isimler arasında Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’un adı geçiyor.