Mümtaz Soysal yaşamını yitirdi
Eski Dışişleri Bakanı, hukukçu ve siyasetçi Mümtaz Soysal yaşamını yitirdi.
Rahatsızlığı nedeniyle bir süredir tedavi gören Mümtaz Soysal, Beşiktaş'taki evinde yaşamını yitirdi. Soysal, 1961 Anayasası'nın imza sahiplerinden biri olarak biliniyordu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal’ın vefatı dolayısıyla başsağlığı mesajı yayımladı.
TGC açıklamasında, "TGC Sedat Simavi Ödülleri Sosyal Bilimler Seçici Kurul üyelerinden Mümtaz Soysal’ın vefat ettiğini üzüntüyle öğrendik. Cemiyetimize 1994-2013 yılları arasında Sosyal Bilimler Seçici Kurul üyesi olarak hizmet eden Mümtaz Soysal’ın ailesine ve dostlarına başsağlığı diliyoruz." denildi.
Açıklamada, Soysal'ın cenazesinin 13 Kasım Çarşamba günü Zincirlikuyu Camisi’nde kılınacak öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verileceği kaydedildi.
MÜMTAZ SOYSAL KİMDİR?
1929 yılında Zonguldak İli'nde doğdu. Galatasaray Lisesi'ni (1949), ardından Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (SBF) (1953) bitirdi. Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü'nde asistan olarak görevliyken fark dersi sınavlarını vererek Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden de mezun oldu (1954). 1956'da SBF'de asistan olarak çalışmaya başladı; 1958'de siyasal bilimler alanında doktora çalışmasını tamamladı. SBF'de Anayasa Hukuku profesörü olarak uzun yıllar ders verdi.
Temsilciler Meclisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) temsilcisi (6 Ocak 1961 - 25 Ekim 1961) olarak Anayasa Komisyonu üyeliği yaptı. 1963'te SBF'de doçent, 1969'da profesör olan Soysal, 1971 yılında aynı fakültenin dekanlığına seçildi. 12 Mart Muhtırası'ndan sonra 18 Mart 1971'de dekanlığı esnasında, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı'nca gözaltına alınıp tutuklandı. 1968'den beri okuttuğu Anayasa'ya Giriş ders kitabında komünizm propagandası yapmakla suçlandı, 6 yıl 8 ay ağır hapis, 2 ay 20 gün Kuşadası'nda emniyet gözetimi altında bulundurulmaya ve kamu haklarından ebediyen mahrumiyete mahkûm edildi. Toplam 14.5 ay Mamak Cezaevi'nde kaldı. Mamak Cezaevi'nde iken yazar Sevgi Soysal ile evlendi (Sevgi Soysal 1976 yılında ölmüştür).
Hukukçuluğunun yanı sıra gazete yazılarıyla da tanınan Soysal Forum, Akis, Yön, Ortam gibi dergilerde, Yeni İstanbul, Cumhuriyet, Ulus, Barış, Milliyet ve Hürriyet gazetelerinde yazarlık yaptı. Milliyet gazetesinde 1974'te "Açı" başlığıyla yayımlamaya başladığı köşe yazılarını 1991-2001 yılları arasında Hürriyet'te, 2001'den beri de Cumhuriyet'te sürdürmektedir.
1962 yılında arkadaşlarıyla birlikte Sosyalist Kültür Derneği'ni kurdu. 1969-71'de Akdeniz Sosyal Bilim Araştırma Konseyi Başkanlığı, 1974-78 arasında Uluslararası Af Örgütü ikinci başkanlığı görevlerini yürüttü. 1979'da BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Uluslararası İnsan Hakları Öğretimi Ödülü'nü aldı.
15 Temmuz 1983 günü Paris yakınlarındaki Orly Havaalanı'nın THY bürosu önünde patlayan bir bombanın neden olduğu sekiz kişinin ölümüne ve altmış dolayında kişinin de yaralanmasına yol açan Orly Havalimanı saldırısı'nı gerçekleştirmekten dolayı tutuklanan ASALA mensuplarının yargılandığı davaya Türk mağdurları temsilen müdahil taraf uzman tanık olarak katılmıştır.
1991 seçimlerinde Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) listesinden Ankara'dan kontenjan adayı oldu ve TBMM'ye seçildi. TBMM'de Çekiç Güç, OHAL, demokratikleşme, Kıbrıs, özelleştirme gibi konularda hükümet politikalarını eleştiren Soysal, özellikle özelleştirme konusundaki yetki yasaları için Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvurularla koalisyon ortağı DYP'lilerin tepkisini çekti. Bu başvuruları sonucunda Anayasa Mahkemesi tarihinde ilk kez bir yürütmeyi durdurma kararı verdi. Anayasa Profesörü Soysal, SHP'nin hükümet ortaklığı içindeki pasif tutumuna sürekli tepki gösterdi, "vuruşarak çekilme" yaklaşımıyla Türk siyasi literatürürne geçti. Murat Karayalçın döneminde kısa bir süre için dışişleri bakanı olarak görev yaptı. Ancak bir süre sonra bakanlıktan istifa etti.
1995 yılındaki anayasa değişikliği çalışmaları esnasında özellikle DYP'li Coşkun Kırca ile tartışmalarıyla yine gündemde kaldı. Seçim yasasının Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesinde başrolü oynadı. Sonrasında CHP'ten koptu, DSP saflarına geçti. 1995 genel seçimleri'nde DSP’den Zonguldak milletvekili seçildi. Daha sonra Bülent Ecevit ve Rahşan Ecevit’le anlaşmazlığa düşerek DSP’den ayrıldı (1998). 2002'de Bağımsız Cumhuriyet Partisi'ni kurdu ve parti genel başkanı oldu.
Kıbrıs'taki toplumlararası görüşmelerde anayasa danışmanlığı görevini üstlenen uzun yıllar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a danışmanlık yaptı.