Reel Haber

Toplantıda, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ele alındı. Yapılan değerlendirmeler sonucunda Demokratik Sol Parti olarak ortaya konulan öngörülerin içerik ve nitelikleri itibariyle isabetli boyutunun hükümete yol gösterdiği ve bunların bir kısmının uygulamaya geçirilmesinin memnuniyet verici olduğu ifade edildi.

 

DSP 11. Olağan Kurultayında politika kararlarının temelini oluşturan “Demokratik Sol Parti Milliyetçi, Vatansever, Sol bir partidir.” isabetli tanımlamasının da, dünyada yaşanan gelişmeler karşısında güçlü bir şekilde ortaya çıktığı değerlendirilerek aşağıdaki hususların kamuoyu ile paylaşılması benimsendi.

 

Uluslararası pandeminin ilânı ile birlikte popülist liderlik dönemi kapanmış, başta ABD ve AB olmak üzere siyaset dünyası virüs salgını karşısında diz çökmüştür. Türkiye’deki tezahürüne bakıldığında ise, İçişleri Bakanı’nın istifasına kadar sonuç yaratmakla, esasen devlet yönetimini elinde bulunduran Ak Parti içinde, Tayyip ERDOĞAN sonrası iktidar savaşının su yüzüne çıkmasına vesile olmuştur.

Yaşanan ekonomik kriz her kesimde hissedilir düzeye çıkmış, halkın en çok kullandığı tasarruf aracı olan çeyrek altın bir ayda yüzde 50 artış göstermiş, iki emperyalist sistem arasında kıskaca sokulan Türkiye ekonomisinin yeniden IMF kapılarına yönelmesi zemini hazırlanmaktadır.

İktidar iradesini kuşatmış olan çıkar çevreleri, salgınla mücadele ortamından yeni fırsatlar yaratma yeteneklerini de sonuna kadar kullanma kararlığında olduklarını göstermektedirler.

Ekonomide, Sağlıkta, Eğitimde ve Güvenlikte önemli düzeyde irtifa kaybedildiği artık yadsınmaz bir gerçektir. Tüm medya tek merkezden koordinasyonla sadece COVİD-19 üzerine gündem belirlemekte, kapanan okulların yerine ikame edilen dijital eğitime kaç öğrenci katılıyor, devam çizelgelerindeki durumları, başarı grafiklerindeki değişimler hangi düzeydedir soruları, tedbirler kapsamında işini kaybeden evine ekmek götüremeyen insanların neredeyse intihar aşamalarına gelebileceği konuları gözlerden uzak tutulmaya çalışılmaktadır.

Açılışının 100.ncü yılını kutlayacağımız Türkiye Büyük Millet Meclisinde, iktidara baştan teslim olmuş muhalefet partilerinin de etkin katkılarıyla çıkarılan örtülü af, “yararlı suçlar, zararlı suçlar” şeklinde iki suç kategorisi yaratmıştır. Bu yasal düzenleme ile başta kul hakkı yenmiş, evrensel değerler ayaklar altına alınmış, hukuk ve adalet bir kez daha katledilmiştir.

Hırsızı, dolandırıcıyı, vurguncuyu, ahlâksızı, çete mensuplarını azat eden bu yasanın Anayasa Mahkemesine götürülmesinin yaratacağı bazı olumsuzlukların vebali, öncelikle böyle bir yasayı gerçekleştirenlerin omuzlarında olacaktır.

Sağlıkta Şiddete yönelik cezaların artırılması hakkındaki yasal düzenleme olumlu olmakla birlikte ilk fırsatta Veteriner Hekimlerin ve Eczacıların da “Sağlık Çalışanları” kapsamına alınması büyük önem arz etmektedir.

Tek başına bunca badireyi göğüslemekte zorlanan Cumhurbaşkanı bir an önce gerçeklerle yüzleşmeli, komplekslerinden arınmalı ve Türkiye’nin geleceğini kurtarma adına ortak aklın iradesiyle yeni bir yönetim yapısının oluşturulmasını sağlamalıdır.