Sağlık Bakanlığı, 3,5 milyon çocuk felci aşısı satın alacak
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, 3 milyon 500 bin adet çocuk felci (Polio) aşısı satın alacak.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), çocukluk çağı aşılamalarının Covid-19 salgını ve aşı karşıtlığı sebebiyle 2021’de son 30 yılın en büyük düşüşünü kaydettiğini açıklamıştı. Çocuk sağlığı açısından ‘kırmızı alarm’ veren düşüşten Türkiye’nin ne kadar etkilendiğini ise bilmiyoruz.
Diken’e konuşan Hacettepe Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, halen Türkiye’de kızamık salgını yaşandığını belirterek ‘asıl olarak çocuk felcinden korktuğunu’ söylemişti.
Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlı Genel Müdürlüğü’nün ihtiyacı olan 3,5 milyon oral çocuk felci aşıları için ihaleye çıkacağını duyurdu.
İhale, 15 Ağustos 2022’de son bulacak.
‘Çocuk felci görülmez umuduyla yaşıyoruz’
Çocuk felcinde 200 vakadan biri felç oluyor. 199 vakada baş ağrısı, halsizlik gibi genel enfeksiyon belirtileriyle başlıyor. Bunların bir kısmında menenjit gelişiyor.
Hastalıktan korunmanın tek yolu aşılama. Çocuk felcinin iki farklı aşısı var. Biri ağızdan iki damla şeklinde Oral Polio Aşısı (OPA=Canlı Aşı), diğeri koldan kas içerisine yapılan İnaktif Polio Aşısı (İPA=Ölü Aşı).
Türkiye ve Avrupa’nın son çocuk felci vakası, Kasım 1998’de Ağrı’da Patnos’dan bildirilmişti. Başarılı aşılaması nedeniyle Türkiye’ye 2002’de çocuk felcinden arındırılmış ülke sertifikası verilmişti.
Ceyhan, şunları söylemişti: “Şimdi tek bir polio vakası bile büyük bir soruna yol açar. Bir vaka, 200 vaka var demektir. 200 vakadan ancak birini bulabilirsiniz. Türkiye büyük gayretlerle çocuk felcinden arındırıldı. O günkü sistemde sosyalizasyon vardı ve daha kolaydı. Toplum sağlığı merkezleri son derece güçlüydü, çok büyük kadroları vardı. Aile hekimliğine geçildiğinden beri göstermelik 3-5 kişilik ekiplerle yürütülüyor bu işler.
Türkiye bir daha bunu nasıl yapabilir? Görülmez diye umut ederek yaşıyoruz. Şu anda bilimsel anlamda alınan bir tedbir görmüyorum maalesef. O zaman aşı karşıtlığı, kararsızlığı bunun yüzde biri kadar bile yoktu. Yine ‘kısırlaştırıyor’ gibi laflar konuşuluyordu. Ama hepsinin üstesinden gelmiştik. Şimdi gelebilir miyiz? Çok emin değilim. Devlet de bu işe gönüllü bakmıyor.”