Samuray kılıcıyla cinayet için istenen ceza belli oldu
Ataşehir'de mimar Başak Cengiz'i samuray kılıçıyla öldüren Can Göktuğ Boz için istenen ceza belli oldu.

İstanbul Ataşehir’de, 9 Kasım 2021 tarihinde yolda yürüyen mimar Başak Cengiz'i takip ederek samuray kılıcıyla öldüren Can Göktuğ Boz'un yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü.
 
 
Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Can Göktuğ Boz, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada, hayatını kaybeden Başak Cengiz'in ailesi ile nişanlısı Mahir Mızrak ve taraf avukatları hazır bulundu.
 
‘CEZAİ EHLİYETİ TAM’
 
Mahkeme başkanı, sanık Can Göktuğ Boz'un cezai ehliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporda sanığın cezai ehliyetinin tam olduğunun belirtildiğini tutanağa geçirdi.
 
Başak Cengiz'in ailesinin avukatı Mustafa Tırtır söz alarak, “Gözlem İhtisas Dairesi ve Adli Tıp Kurumu raporu doğrultusunda karar verilmesini istiyoruz” dedi.
 
Müşteki avukatları da sanık Can Göktuğ Boz'un avukatlarının sunduğu rapora itibar edilmemesini talep ettiler.
 
 
‘TÜRK ADALETİNE, TÜRK HEKİMLERİNE İNANIYORUM'
 
Başak Cengiz'in annesi Beyhan Cengiz ATK raporuna ilişkin söz alarak, “Zalimin ailesi, gözlemleri ile toplumda yaşayabileceği kararı kendileri vermişler. Hasta olduğunu bilseler, tedavi ettirirlerdi. Para güçleri ve hukuk eğitimleriyle yavrumu yem etmelerine izin vermeyin. Ben tıp eğitimi almadım. Sakin, pür dikkat dinliyor. Bunun neresi hasta? Türk adaletine, Türk hekimlerine inanıyorum. Bu vebaldir, tertemiz insanın vebaline girmek istemiyorum. İnanıyorum ki ince ince elekten geçirerek bu kararı vermişlerdir” dedi.
 
SAVUNMASINDA ‘GÜNDE 12 SAAT ŞEYTAN MUSALLAT OLUYOR’ DEDİ
 
Söz verilen Sanık Can Göktuğ Boz, “Her gün, günde 12 saat şeytan bana musallat oluyor. ‘Cinayet işle, intihar et' diyor. Şeytan resimleri, görüntüleri görüyorum. Cinayet işlemezsem şeytan beni öldürmekle tehdit ediyor. Her gün günde 12 saat bu görüntüleri görüyorum. Diğer 12 saat uyuyorum. Uykuda olduğumda ilişmemektedir” dedi.
 
MÜTALAA AÇIKLANDI
 
Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, olay günü akşam saatlerinde öncesinden temin ettiği ikametinde ele geçen birçok bıçak ve kılıçlardan, olayda kullanmayı planladığı samuray kılıcı olarak tabir edilen kılıcı sırt çantasına yerleştirmek suretiyle yanına alarak, ikamet ettiği site önündeki sokağa çıktığı belirtildi.
 
DİRENCİ VE SAVUNMASI DAHA AZ DİYE ‘BİR KADIN’ SEÇTİĞİ…
 
Sanığın savunmalarına da yansıyan şekilde ‘bir insan öldürme' plan, his, saik ve suç kastı çerçevesinde mağdur olarak da kendisine direnci ve savunması daha az olacak şekilde değerlendirilmesiyle ‘bir kadın' seçtiği, bu suç plan saik ve kastı içerisinde çevresine duyarlı bir şekilde hemen ikamet ettiği site önündeki sokak üzerinde beklediği kaydedildi.
 
GENÇ KADINI TAKİP ETTİĞİ BELİRTİLDİ
 
Mütalaada, Ankara'da mimar olarak özel sektörde çalışan ancak kısa bir süre önce geçici görevle İstanbul'a gelen, işyerinden kaldığı otele doğru yaya olarak yürümekte olduğu belirtilerek, sanığın daha önce tanımadığı, hiç görmediği maktul Başak Cengiz'i gördüğü, maktulün tek başına ve savunmasız olduğunu gözlemleyen sanığın kısa bir süre gözüyle maktulü takip ettiği belirtildi.
 
‘İLETİŞİME GEÇMEDEN SALDIRDI’
 
Mütalaada, sanığın maktulü daha da savunmasız kılmak, arkasından saldırmak adına maktulün sokaktan geçişini izlediği, hemen sonra maktulün arkasından çok kısa bir süre yürüyerek takip ettikten sonra maktul ile arasındaki mesafenin de kısaldığını fırsat bilerek bir anda koşarak maktule yetiştiği ve herhangi bir duraksama ve iletişim içine geçmeden samuray kılıcıyla saldırdığı, maktulün direnme hareketleri göstermesine rağmen sanığın durmadan ve duraksamadan toplamda 29 saniye boyunca kılıç darbelerine devam ettiği anlatıldı.
 
Mütalaada, bu sırada maktulün ‘imdat' sesini duyan Kaan'ın olay yerine yaklaşmaya çalışması üzerine sanığın kılıcı havaya kaldırarak ‘yaklaşma sana da saplarım' dediği aktarıldı. Mütalaada, “Maktulü öldürdüğünü anlayan sanığın kılıcı saklama zahmetine dahi girişmeksizin, elindeki kılıçla doğrudan ikameti olan siteye giriş yaptıktan sonra ikametine gittiği ve suç unsurları ile ikametinde yakalandığı” ifadelerine yer verildi.
 
SAVUNMASINI DEĞİŞTİRDİĞİ BELİRTİLDİ
 
Mütalaada, sanığın olay akşamı üzerine çöken karamsarlığa ve mutsuzluğa bağladıktan sonra, kovuşturma aşamasında ise savunma değiştirerek kendisine görünen şeytana bağladığı, sanığın savunmalarına itibar edilemeyeceği belirtildi.
 
 
SAVCI ‘İNDİRİM YAPILMASIN’ DEDİ
 
Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanığın eylemini canavarca hisle ve eziyet çektirerek işlediğinden tereddüt bulunmadığı, suç kastının yoğunluğu, suçun işleniş biçimi de gözetildiğinde sanık lehine herhangi bir takdiri indirim uygulanmaksızın, sanığın üzerine atılı “tasarlayarak, canavarsa hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme” suçundan cezalandırılmasını istedi.
 
Mütalaada sanığın, “silahla tehdit” ve “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet” suçlarından 6 yıla kadar hapsini talep etti.
 
Mütalaa verildiği sırada Cengiz'in gözyaşlarına boğulan annesi Beyhan Cengiz ve babası Avni Cengiz salondan dışarı çıkarıldı.
 
 
‘KADINLARA UMUT OLUN’
 
Mahkeme heyetine söylemek istediklerinin olduğunu belirten anne Beyhan Cengiz, “Kötülüğün kol gezdiği dünyada sahipsiz kalmış kadınlara umut olmanızı istiyorum. Zalimler elini kolunu sallayarak gezmesin buna izin vermeyin. Bu toplumsal olayda duyarsız kalmayın. Bayanlara el kalkmasın, kaldıracak insanlar cezasını bilsin” dedi.
 
 
‘SADECE PİŞMANIM’ SÖZLERİ PES DEDİRTTİ
 
Can Göktuğ Boz söz alarak, “Sadece pişmanım” ifadelerini kullandı.
 
Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için süre verdi. Dosyanın Adli Tıp Kurumu üst kurumuna gönderilerek sanığın cezai ehliyetinin tespiti için nihai kesin rapor aldırılmasına karar veren mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
 
Duruşma sonrası açıklama yapan anne Beyhan Cengiz şunları söyledi: “Başak Cengiz o kadar yürekli bir kızdı ki harman yeri gibiydi. Tırnaklarıyla kazıyarak başarılı bir mesleği vardı. Başak Cengiz hiçbir şeyden habersiz gururla, başarıyla yaptığı projeyi teslim etmenin sevinci, gururuyla kalbinde sevdasıyla elindeki hedefleriyle vatanının, güvenilir bildiği kaldırımında yürürken zalim yıllarca, aylarca yaptığı planla zamanını kendi seçiyor, kılıcını kendi seçiyor, yerini kendi seçiyor ve bayan olmasını kendi seçiyor ve arkadan hedefine ulaşıyor”

Diğer Yazılarımız