Tunç Soyer eleştirilere yanıt verdi
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, "Konuşmamı Nutuk'tan ilham alarak yaptım. Osmanlı ile niye meselemiz olsun, onlar bizim atalarımız. Fakat 1. Dünya Savaşı öncesinde ve sonrasında bu ülkeyi emperyalizme teslim edenlerle hesabımız olur" dedi.
Habertürk TV'de Serap Belet ve Kürşad Oğuz'un sorularını yanıtlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir'in kurtuluşunun 100. yıl dönümü kutlamaları kapsamında yaptığı konuşmayla ilgili değerlendirmede bulundu.
Soyer, sözleriyle ilgili olarak "Atatürk'ün yazdığı Nutuk'tan ilham aldım" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in açıklamalarından detaylarsa şöyle:
"Çok uzun zamandır hazırlık yapıyoruz. İnsanların hayatında da, ülkelerin hayatında da 100 yıl önemli dönüm noktası. Fransız İhtilali'nin 100. yıldönümü nedeniyle Eyfel Kulesi yapılmış mesela. İnsanlar 100. yıl anmalarını, kutlamalarını görkemli yapıyorlar; çünkü her ülkenin hafızasını tazelemeye ihtiyaç var. Çok egemen bir şekilde hız toplumu haline geldik. Bu insanların köklerinden kopmasına, geçmişlerini unutmasına sebep oluyor. Biz bu hafızasının tazelenmesi gerektiğine inandık ve 100. yıl kutlamalarına aylar öncesinden bir hazırlığa giriştik. Bir çok etkinlik ve organizasyon düşündük. En önemlisi 9 Eylül'de yapacağımız organizasyondu.
Saat 05.30'da top atışı başladı, hepimizin tüyleri diken diken oldu. Bütün hikayeyi çok daha iyi anlamamıza imkan verdi. Olağanüstü meşakkatli, zor, hakikaten olağanüstü büyük bir mücadele ile yaşanmış Büyük Taarruz ve nihayet 9 Eylül'de İzmir'e varan uzun yolculuk. İşgal sona eriyor.
Sıkılan ilk kurşun da İzmir'de. İzmir işgale karşı direnişin başladığı, 3,5 yıl süren işgalin sonlandığı bir kent. En güzel şekilde hafızayı tazelememiz, hem de bu millet uzunca bir süredir eğlencesini ve neşesini kaybetti.
'Bunlar benim sözlerim değil ben Nutuk'tan ihmal aldım'
Bir de bunu hatırlatmak ihtiyacını duyduk. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en görkemli prodüksiyonunu hazırladık. Bunlar benim sözlerim değil. Ben Nutuk'tan ihmal aldım. Mustafa Kemal Atatürk diyor ki; Osmanlı Devleti’nin dahil bulunduğu grup, Harb-i Umumî’de mağlûp olmuş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şerâiti ağır bir mütarekenâme imzalanmış. Büyük harbin uzun seneleri zarfında millet yorgun ve fakir bir halde. Millet ve memleketi Harb-i Umumî’ye sevk edenler kendi hayatları endişesine düşerek memleketten firâr etmişler. Saltanat ve hilâfet mevkiini işgal eden Vahideddin, mütereddi, şahsını ve yalnız tahtını temîn edebileceğini tahayyül ettiği denî tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa’nın riyâsetindeki kabine âciz, haysiyetsiz, cebîn, yalnız pâdişâhın irâdesine tâbi ve onunla beraber şahıslarını vikaye edebilecek herhangi bir vaziyete razı.
'Osmanlı bizim atalarımız, bizim onlarla hiçbir şekilde meselemiz olamaz'
Mustafa Kemal Atatürk bu direnişi başlatırken Osmanlı Sevr'i imzalamış. Bu işgale rıza gösterenler bir tarafta, diğer tarafta emperyalistlere direnişi başlatan Atatürk ve atalarımız. Yunan'dan bahsetmemek gibi bir şey yok. Biz hepsini emperyalistler olarak tarif ettik. Fransızlar, İngilizler, emperyalist güçler tarihin en büyük tokadını bizden yediler. Hafızayı kaybedersiniz, hurafelere, gerçek dışı bilgilere, inançlara sarılırsınız. Bu sizi geleceğe taşımaz. Taşıyacağı gelecek, sürdürülebilir gelecek olmaz. Benim gibi düşünen arkadaşlarımızın hiçbirinin Osmanlı ile meselesi yok. Osmanlı bizim atalarımız. Bizim onlarla hiçbir şekilde meselemiz olamaz. 1. Dünya Savaşı sırası ve sonrasında bu ülkeyi emperyalistlere teslim edenlerle hiç mi hesabımız olmaz? Elbette hesabımız olacak."