Türkiye'nin doğal afet riski düşük seviyeden orta seviye yükseldi
AFAD'ın Trabzon'da düzenlediği "Sel Taşkın Tehlikesi Erken Uyarı Tatbikatı”na katılan İçişleri Bakanı süleyman Soylu, Türkiye'de doğal afet olma riskinin arttığını buna karşılık ülkenin afetlere karşı güvenlik açığının da azaldığını söyledi.
Türkiye'nin doğal afetlere maruz kalma riskinin ölçüldüğü küresel bir araştırmanın sonuçlarını da paylaşan Soylu şunları söyledi:
"Bu risk Türkiye için 11.81'den 12.57'ye yükseldi. Yani bizim doğal afetlerle karşı karşıya kalma riskimiz ülke olarak yükselmiştir. Bu birincisi, ikincisi ise ülkelerin doğal afetlerin olumsuz etkileri ile başa çıkma ve afet sonrasında uyum sağlama kapasitelerini ölçen bir oran var. Bu oranda güvenlik açığı olarak nitelendiriliyor.
"Bütün ülkelerin kendine ait güvenlik açıkları var. Bizim güvenlik açığımız da 45.57'den 40.65'e düştü. Yani biz orta seviyeden düşük seviyeye güvenlik açığı açısından düşmüş olduk. Bu ne demektir, yani bu tatbikatlar eğitimler şunu söyleyeyim son 2 yılda karşı karşıya kaldığımız afetler de şu anda 60 bin başvurulan, hasar alan, yıkılması gereken ev tespit edildi ve bunların planlamaları yapıldı.
"Şu anda bunların 47 bini tamamlandı ve teslim edildi. Buna dahil olmak üzere bu derelerde gördüğünüz dere kenarlarındaki iyileştirme çalışmaları yani ıslah çalışmaları da dahil olmak üzere, derelerin yukarısında yapılan setler de dahil olmak üzere yine bunun yanı sıra kentsel dönüşümlerde dahil olmak üzere bütün bunları ölçtüler ve Türkiye biraz önce söylediğim 45.57'den 40.65'e düştü.
'Bu yılın sonuna kadar da 53 bin 402 tatbikat yapacağız'
"Birçok tatbikat yapacağız bu sene. Tematik tatbikatların bir çoğuna katılmaya çalışacağız. Eylül ayında bir Türkiye tatbikatı yapacağız. Bu özellikle deprem ve afet olan ülkelerde Japonya dahil olmak üzere her yıl yapılan bir tatbikattır. Bu tatbikatta tüm ülkemize yönelik yapacağız ve bütün bunlarla ilgili de inşallah bu yılın sonuna kadar da 53 bin 402 tatbikatı tamamlamış olacağız.”
Bilim insanları iklim krizinin etkisiyle aşırı hava olaylarının sıklık ve şiddetinin arttığını söylüyor. Bu süreçte doğal afetlee karşı erken uyarı sistemlerinin hayati önem taşıdığı belirtiliyor.